Benim gibi biraz fazla duygusal bir insansanız kitabı okurken kuttubayevin bindrildiği o soğuk demir yığını trende ailesini son birkez demir parmaklıklar arasından görebilme hayali ve planlarıyla yaşadığı anlara takılabilirsiniz. Ama genel olarak kitap baskıcı, totaliter, zulümle yönetilen halkların yaşadıklarını içinde barındırdığı hikayelerle çok güzel anlatan bir kitap olmuş. Hikayenin geçtiği yer itibari ve konu ile Cengiz Han'a çok güzel bir geçiş yapılmış ve O dönemden de insanın içini acıtan bir hikaye anlatılmış. Zaman ve dönem farklı olsa da aynı coğrafyada yaşanan aynı zulüm, şiddet, baskıcı rejimin doğurduğu sonuçlar ve sebep olduğu acılar, yiten, ölen insanlar çok yalın bir dille anlatılmış. Keşke Dünyanın hiç bir yerinde bu acılar yaşanmamış olsaydı diye okurken, bu gün hala bir yerlerde benzer acılar içinde insanlar, yaşamlar olduğunu bilmek daha da acı verici.