Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal Genç

Hilal Genç
@Hilalgnc
Samsun
Samsun
69 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Sana olan aşkım mıydı beni böyle şiire tutkun yapan. Sanki bütün şairler seni sevmiş , boşuna değil her satırda seni okumam
Sayfa 92 - Kırmızı ÇatıKitabı okudu
Reklam
Artık umut etmeden, kendi kendini kandırmadan, hiçbir şey arzulamadan, elini eteğini her şeyden çekmiş bir halde hayata devam etmek; her şeyden sıyrılıp kendini koşulsuzca kaderin ellerine teslim etmek… işte, yapılması gereken tek şey buydu! Fabio Feroni bunu gayet iyi anlıyordu. Fakat… eyvahlar olsun ki , umutlar, arzular, ve yanılsamalar , sanki inadınaymış gibi, karşı konulmaz bir şekilde yeniden doğuyorlardı.
Hayat , birbirinden ayırdıklarını, kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyordu .Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İslam’a dinlerin en üstünü olmayı kazandıran özellik,kuşkusuz Allah ile kul arasında bir aracı, yani din adamının bulunmamasıdır.yüzyıllardan bu yana çekilen sayısız sıkıntıların giderilmesi için bir koşulun daha sağlanması gerekmektedir. Bu da gene Diyanet İşleri Başkanlığına düşen bir görevdir… Müslüman Türk’ün dinini kendi dilinde okuyup dinlemesi, ibadetini de Türkçe yapması bu hususta en sahih kaynak ve yardımcı gene Kur’an-ı Kerim Ayetleridir.
Durmadan değişen ve çelişen fetvalar karşısında Hz Muhammed’in şu hadisi ne denli yerinde, ne denli akılcı değil mi?: Müftüler sana fetva verse bile sen önce kendinden al fetvanı
Reklam
İslam’a dinlerin en mükemmeli olmak vasfını kazandıran özellik, kuşkusuz, Allah’a ile kul arasında bir aracı, yani din adamının bulunmamasıdır. Yüz yıllardan bu yana çekilen sıkıntıların giderilmesi için bu koşulun sağlanması gerekmektedir.Bu ancak müslüman Türk’ün dinini kendi dilinde okuyup anlaması, ibadetini Türkçe yapması ile mümkün olabilir. Bu hususta en sahih kaynak ve Yardımcı gene Kur’an ayetleridir.
Aramak ,bir amacı olmak demektir. Bulmaksa Özgür olmak…
Bilgi bir başkasına aktarılabilir, bilgelikse hayır. Bilgelik keşfedilebilir, bilgelik yaşanabilir …
Kalbinde derin bir çizikle gezenin, günün birinde her ne pahasına olursa olsun yaranın müsebbibini affetmesi kadar kederli ve ağır bir şey yoktu dünyada.
“Aşkı kitaplara soktukları iyi oldu. Yoksa belki de başka bir yerde yaşamayacaktı.”
Reklam
“Aşkımız sonsuza kadar yaşayacak. Çünkü yarım kalacak.”
Tıpkı bazı hikayeler gibi, hayat da boşluklarla doluydu ve her ne olursa olsun tamamlanmıyordu.
Ne kadar az konuşsak , birbirimize sonradan yük olacak ne kadar az anı bıraksak o kadar iyiydi. İnsan sonradan taşımakta zorlanacağı, bir anıya dönüşecek sözleri belki de hiçbir zaman sarf etmemeliydi. Ben de öyle yaptım. İçimden başka, ağzımdan başka kelimeler çıktı.
Bir kadını yıllar sonra yeniden bulabilir, bir anda karşısına çıkıp yalvarırcasına gözlerinin içine bakabilir, af dileyebilir,hatta onu ikna edip bir şekilde hayatına tekrar sızabilirdiniz. Ama zamanın herkesten eksilttiklerini, bir şeylerin hep yarım kalacağını; yıllar önce şefkatle tutulan bir elin, sevgiyle,adeta tutkuyla bakan o gözlerdeki ışıltının eskisi gibi olmayacağını da peşinen kabul etmek gerekiyordu ve galiba hepsinden öte en çok bu ihtimalden korkuyordum.
Odadan çıkarken koltuğun arkasına serdiği eski püskü elbiselerine, bu elbiselerin tam üstüne koyduğu sekiz köşeli şapkasına bakıp çocukluktan kalma bir hevesle gözlerim sulana sulana renkli ipliklerle örülmüş yün kuşağına dokundum. Kuşağına değil de geride kalmış o eksik yıllara dokunduğumu, elimde iğne iplik o yılların söküklerini onarmaya çalıştığımı hissettim bir anlığına ama hepsi boşunaydı. Aramızdan sadece kırık dökük bir zaman değil, telafisi imkansız koca bir heves de eksilmişti sanki
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.