Sizi siz yapan unsurlar isminiz, giyim tarzınız, ebeveynleriniz, mahalleniz ya da sürdüğünüz araba değildir. Siz, inançların ışık ve gölge olarak imgeden imgeye geçip o gizli, karanlık odada şekil bulmuş olan halisiniz.
Neden bir insan üzgünken bir diğeri mutludur? Neden bir insan neşe, bolluk ve bereket içindeyken bir diğeri yoksul ve mutsuzdur? Neden bir insan korku ve endişe duyarken, bir diğeri inanç ve özgüven doludur? Neden bir insan güzel ve lüks bir evde yaşarken, bir diğeri kıtlık içindedir?
Neden bir insan büyük başarılar elde ederken, bir diğeri başarısızlık üstüne başarısızlık yaşar? Neden bir konuşmacı seçkin ve son derece popülerken, bir diğeri vasat ve revaçta olmayan biridir? Neden bir insan işinde veya mesleğinde dâhiyken, bir diğeri bütün hayatını kayda değer hiçbir şey yapamadan veya elle tutulur bir başarı elde edemeden didinip durarak geçirir?
Neden bir kişi sözüm ona tedavisi olmayan bir hastalığı atlatır da bir diğeri atlatamaz? Neden birçok iyi yürekli, sevecen kişi zihinlerindeki ve bedenlerindeki lanetlerin işkencesine maruz kalır? Neden birçok ahlaksız kişi başarılı olur, bolluk içinde yaşar ve sağlıklı olmanın keyfini sürer? Neden bir kişi mutlu bir evlilik yaşar da bir diğeri mutsuz ve sıkıntılı bir evlilikle boğuşur?
bir gece sabaha karşı
en kilitli kapılarım açılacak
yalnızlığımdan çıkıp gideceğim
ne sensiz kalırsam korkusu
ne kitaplarda okuyup altını çizdiklerim
ne alkol tutabilecek beni
ne ölüm telâşı
Sayfa 127 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu