Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Asena

Asena
@Honeumoon
İçinde hala acıyan bir yer vardı, ama iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu, tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken yanan yaralar gibi sıcak, ama yumuşak bir acı.
Reklam
Sadece bir yaz daha yaşamak istiyordu, ama öylesine dolu dolu ki, bütün yaşamın yerini tutacak kadar.
İnsanın vedalaşmak için ne kadar az zamana ihtiyacı olduğunu ve yanında götüremeyeceğini bilince her şeyin ne kadar değersiz göründüğünü fark edip korktu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yarın, ne kadar yakın ve ne kadar sonsuzca uzaktı.
Bir sözcük, çarpan kalbinde bütün dünyanın alevlendiği o sonsuz ateşi söndürebilir miydi?
Reklam
"belki de insan… en büyük utancı kendine en yakın hissettiklerine karşı duyar"
Aslına bakarsan hâlâ anlayamadığım şey, insanın tehlikesini bilerek bir suçu işledikten sonra itiraf etme cesaretini bulamayışıdır. İtirafı engelleyen bu basit korkuyu her türlü suçtan daha zavallıca buluyorum.
İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır.
Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Aslında tam olarak kitabın özeti :)
SPOILER "Küçüğe acıyıp acımadığımı sordun, değil mi? Cevabım, artık acımıyorum, olacak. Çünkü bu zor gelse de, cezalandırıldığı andan itibaren içi rahatlamıştır. Asıl dün mutsuzdu, zavallı atı kırıp ocağa attıktan sonra evdeki herkes onu ararken, her an, her dakika bulunacağı korkusuyla yaşıyordu. Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir. Kızımız da cezası kesinleşir kesinleşmez hafifledi. Ağlaması seni şaşırtmamalı, bu sadece bir boşalmaydı, önceden baskı altında içinde duruyordu. İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır. O eğer çocuk olmasaydı veya içini en gizli noktasına kadar görme olanağımız olsaydı, inanıyorum ki aldığı cezaya ve döktüğü gözyaşlarına rağmen, dün olduğundan çok daha hoşnut olduğunu görürdük. Oysa dün, görünürde kaygısızca ortalıkta dolaşıyordu ve kimse onu suçlamıyordu."
Reklam
İnsanın ağrısı, sancısı olduğunda hiç olmazsa bağırabilirdi, ama o sürekli olarak trajik bir biçimde komedi oynamak zorundaydı.
Durup kendini dinledi, göğsünde bir huzursuzluk, dışarı çıkmak isteyen bir şeyler hissediyordu. Birden ne olduğunu anladı, özgürleşmek isteyen, bastırılmış kahkahalar vardı içinde.
İnsanlara ihtiyacı vardı, birkaç saat olsun kendinden ve korkunun o öldürücü yalnızlığından uzaklaşıp dinlenmeye ihtiyacı vardı.
Fakat fırtına ve bunaltıcı sıcak kadar, havanın durgunluğu da insanı rahatsız edebilir, aynı şekilde ılımlı bir mutluluk da talihsizlik kadar kışkırtıcı olabilir.
Kendi bakışlarındaki güvensizliği görme korkusuyla aynaya bakmaya cesaret edemiyordu..
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.