Ne yapsam da aklımda yapamadığım, ulaşamadığım, kolumu uzatsam da tutamadığım o eski anılara dönüşüyor düşlerim. Kaçamıyorum, geride bırakamıyorum o hüznü, tatlı heyecanı, endişeli saatleri. Unutamıyorum varlığını! Geri dönüp her şeyi düzeltememenin verdiği acıyı, pişmanlığı. İnsan can ve kan kadar şimdi ile geçmiş arasında bocalanan bir duygu karmaşası, suret ile siret kadar birbirine zıt varlıklar. Fıtrat gereği böyleyizdir belki de. Kim bilir!...