İnsanlar şehir gibiydi. Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirden nefret etmezdiniz. Sevmediğiniz yanları, birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bu şehri yaşanır kılan şey iyi yönleriydi.
1984
O'Brien
"Güncene özgürlük, iki kere iki dört eder" diyebilmektir diye yazdığını anımsıyormusun diye sordu.
Evet dedi Winston Gözümün gördüğünü nasıl yadsırım.
O'Brien
Bak Winston. Bazen iki kere iki Beş eder. Hatta bazen üç eder. Bazen aynı anda hem beş hemde üç ettiği de olur. Daha fazla çaba göstermelisin. Aklı başında olmak kolay değildir.
Kitabın beni en çok etkileyen diyaloğu sanırım buydu.
Sosyalizme karşı bir saldırı olarak yorumlanan bu kitap başta bende daha çok dönemin bir izdüşümü fikrini uyandırdı.
ORWELL, ABD' deki bir sendikacıya yazdığı mektupta
Anlattığım toplumun birgün gerçek olacağına inandığımı söyleyemem ama ona benzer bir toplumun gerçek olabileceğine inandığımı söyleyebilirim diyordu.
Çevirmen CELAL ÜSTER ise kitabı "Belki de gelecek şimdi olduğunda artık çok geç olacağına ilişkin bir uyarı" diye yorumluyor.
Ben ise günümüz dünyasından tanık olduğumuz bir çok olay ile (Teleekran=Telefon-etrafımızdaki kameralar, gerçek bakanlığının yaptığı işi günümüzde post truth kavramı ile eşleştirmek mümkün. vs. vs. vs.) ORWELL ve CELAL ÜSTER'in haklı olduklarını düşünüyorum. 1984 geçmiş değil, 1984 bugün ve yarındır fikri ağır basıyor.
NOT: ORWELL' In, Aldous Huxley'in öğrencisi olduğunu öğrenmiş olmak da şaşırtıcı oldu.
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,3bin okunma
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?