"İnsanın İyi olmak için akla ihtiyacı yoktur. Hatta bana zaman zaman bunun tam tersi olmalı gibi gelir. Çok zeki birini ele al, hemen hiçbir zaman iyi biri olmadığını görürsün. "
Algernon'a Çiçekler Kitabı hızlı olmasa da yeterli zamanda okudum. Bundan yıllar önce körlük kitabını okurken eser beni duygusal ve zihinsel olarak yormuştu. Bu kitabı okurken de sonunu az çok tahmin ettiğimden sonundan kaçmak istercesine bitirmeyi erteledim. Eseri okurken sadece zihinsel engelli bireyleri değil demans, alzheimer gibi hastalığa yakalanan bireyleri de uzun uzun düşündüm. Yeryüzünde şükretmemiz gereken bize bahşedilen en önemli nimet hiç şüphesiz akıl eseri okuduğumuzda unuttuysak tekrar hatırlıyoruz.
“Zeka bir insanın sahip olabileceği en
büyük lütuflardan biri... Ama ne yazık ki, bilgi arayışı sevgi arayışını kapı dışarı
ediyor. Bu da benim son zamanlarda keşfettiğim şeylerden biri. Size şunu
hipotez olarak sunuyorum: Sevgi alma ve sevgi verme yeteneğinden yoksun olan
zeka, zihinsel ve ahlaki çöküşe, nevroza ve muhtemelen psikoza bile yol açar. Ve
ben-merkezci bir amaca odaklanan ve insan ilişkilerini dışlayan bir beynin,
sadece şiddete ve acıya neden olacağını da eklemek istiyorum.
Kitabı bir hız ile okumaya başladım akıcı bir üslubu olsada sanki yazarın kafası karışmışcasına ordan oraya atlaması olay örgüsüne sadık kalmamı zorlaştırdı. Bazı +18 ifadelerin detaylandırılması özellikle 14 yaş için dikkatimi çekti yazar bunları yazarken eleştirrilme kaygısı yaşamamış sanki. Tarihte 30 küsür padişah varken çocukken yaşadığı travmaları atlatamayıp buhranlar yaşayan 1.ibrahim'i de özne yapması değişik bir tavır olmuş. Tarihin gizli kapıları ardında şüphesiz yoğun acılar vardır fakat bu onların şanlı zaferlerini gölgelememeli. Kitabı okurken yazarın dünya görüşüne hakim değilim ama bi osmanlı nefreti hissi uyandırmadı değil. Bu kitaba puanım 10 üzerinden 6 olurdu.