1952 yılında aramızdan ayrılan,("1' inci Yeni" mi dersiniz "Garip" mi dersiniz) şairim-iz- Orhan Veli'nin ölüm yıldönümü bugün.
Üzerine sabaha kadar konuşabilirim ancak neden diyorum, neden bu kadar erken ayrıldın aramızdan. Evet göremiyecektim, tanışamıyacaktım, karşılı oturup erik yiyemiyecektik belki, fakat daha fazla şiirini, sanatını alacaktım beynime ve özümseyecektim, hani senin otopsinde açtıklarında gördükleri beyin gibi doktorların.Neler vardı daha o beyninde ve kalbinde bizlere anlatacağın.
"gemliğe doğru
denizi göreceksin
sakın şaşırma"
diyordun ya hani. Daha nasıl şaşırtacaktın bizi kimbilir. Gökyüzünü boyayacaktık "Dalgacı Mahmut" ile. Havanın da suyun da "Bedava" olmadığını görüp hayıflanacaktın belki. Rakının rakı, balığın balık olmadığını farkedince hayret edip
" bir de rakı şişesinde balık olsam " mı derdin.
Herşey birdenbire oldu. Birdenbire düştün çukura, birdenbire girdin komaya, birdenbire uçtun, kanatlarını takıp semaya.
Süleyman Efendiyi anlatmıştın bize Kitabe-i Seng-i Mezar' da kendi gidip ismi bile kalmayan yadigar. Ama diyordun ya kahve ocağında el yazısıyla:
" Ölüm Allahın emri
Ayrılık olmasaydı."
Olmaz ki,Orhan Veli olmaz ki
Böyle de yatılmaz ki...