Duygu Sarısülük
@Hygieiaaa
Platon diyor ki
"Nazik olun, çünkü karşılaştığınız herkes farkında olmadığınız zorluklarla boğuşuyor.”
Fernando Pessoa ekliyor;
"İnsan yaşamı alaya alınmayacak kadar hüzünlü ve ciddidir!"
Atatürk Üniversitesi - Ekonometri. İstanbul Üniversitesi(AUZEF) -Felsefe
235 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Okur Takip Önerileri
'hiç mi hiç emin değildim. bir gün, bir yerde okulda, avrupa’da,herhangi bir yerde o boğucu çarpıtmalarıyla sırça fanusun yeniden üzerime inmeyeceğini nasıl bilebilirdim?'
Sayfa 228Kitabı okudu
'sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkanıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir düştür.'
Sayfa 225Kitabı okudu
bütün o ateş ve korkudan arınmıştım. şaşılacak kadar sakindim.sırça fanus başımdan bir metre kadar yukarıda asılı duruyordu.artık hava alabiliyordum.'
Sayfa 204Kitabı okudu
Sylvia
'çünkü nerede olursam olayım bir gemi güvertesinde paris’te bir sokak kahvesinde ya da bangkok’ta hep aynı sırça fanusun altında kendi ekşimiş havamda bunalıyor olacaktım.'
'gri kadife koltuğa yaslanıp gözlerimi kapadım. sırça fanusun havası çevremi sarmıştı, kımıldayamıyordum.'
Sayfa 177 - Kırmızı kediKitabı okudu
Sylvia Plath
kendimi koşu yolu olmayan bir dünyada yaşayan bir yarış atı gibi hissediyordum. ya da üniversitede futbol şampiyonuyken birden kendini wall street’le bir takım elbiseni karşısında buluveren ve parlak günleri,bir mezar taşının üzerine kazınmış bir tarih gibi şöminesinin üzerindeki altın kupada kalan biri gibi.
Sayfa 77 - Kırmızı kediKitabı okudu
Sırça Fanus
öfkeli bir şair olarak sylvia, feminizm odaklı sylvia, bir eş olarak sylvia; esther'e yüklediği tini şöyle betimliyor:
'kendimi dalların çatallandığı noktada otururken görüyordum.ve incirlerden hangisini seçeceğime karar veremediğim için açlıktan ölüyordum. hepsini ayrı ayrı istiyordum incirlerin,ama birini seçmek ötekilerin hepsini kaybetmek demekti ve ben orada karar veremeden otururken incirler buruşup kararmaya başlıyor ve birer birer toprağa,ayaklarımın dibine düşüyorlardı.'
Sayfa 77 - Kırmızı kediKitabı okudu
