Kendinizi dünyaya gösterdiğinizde ve yeteneklerinizi sergilediğinizde doğal olarak kızgınlık, kıskançlık ve diğer özgüvensizlik belirtilerini üzerinize çekersiniz. Bu beklenir bir şeydir. Hayatınızı başkalarının önemsiz duyguları için endişelenerek geçiremezsiniz.
İnsanları harekete geçiren güdüleri tanımalı ve davranışlarını kuşattıkları toz bulutunun arasından görebilmelisiniz. İnsanların gizli güdülerini anlamak gücün kazanımında sahip olabileceğiniz en önemli bilgidir. Aldatma, ayartma ve kullanmanın sonsuz olasılıklarını ortaya döker.
Nietzsche’nin yazdığı gibi: “Bir şeyin değeri bazen kişinin elde ettiği değil, onun için ödediği şeyde, yani maliyetinde yatmaktadır.” Belki amacınıza ulaştınız ve bu değerli bir amaç, peki ya bedeli? Bu standardı her şeye uygulayın, diğer insanlarla birlikte çalışmak veya onların yardımına koşmak dahil. Sonuç olarak hayat çok kısa, fırsatlar çok az ve yararlanabileceğiniz kadar enerjiniz var ancak. Bu anlamda zaman da diğerleri kadar düşünülmesi gereken önemli bir kavram. Değerli zamanınızı ya da zihinsel huzurunuzu başkalarının işleriyle asla ziyan etmeyin; bu ödenmesi gereken çok yüksek bir bedeldir.
Güçte esas olarak doğru ya da yanlış kavramı yoktur ve onu kazanmadaki en önemli becerilerden biri, iyi ya da kötüden çok, şartları görebilme yeteneğidir.
"Kendine yeterli olma, bağımsız olma yönünde ise, gelişmen hep başka kişilerle kurduğun ilişkilerin içinden geçerek yürüdüğün bir yol olacak... Bağımsızlığın, bağımlılıklardan geçecek..."