"Etrafa saçılan bir sürü güzel sözcük vardı, güzel laflar enflasyonu yaşanıyordu, büyük laflar dikkat çekiyordu çekmesine, ama sadece yokluklarıyla. Yine de bu lafları da vakti zamanında hayli sıradan ölümlüler keşfetmişti, aynanın karşısına geçip geceleri bunları yüksek sesle ve en sonunda da hiç takılmadan söyledim: Sonsuz, içgörü, aydınlanma, barışma, özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve bir sürü şey daha."