İnsanın ömrü boyunca sürdüreceği öğrenmenin, davranışlarının ve sağlığının temelini bu olumlu ve hızlı iletişim oluşturur. Aslında beyin gelişiminin merkezinde bir bebeğin sevecen ve duyarlı bir yetişkinle olan ilişkisi yer alır.
Öncelikle, daha çok çabalamak işe yaramıyor. Sherrie, başarılı bir hayatı olması için çok fazla enerji sarf ediyor. Tembel biri değil.
İkincisi, endişe duyduğu için iyi olmak işe yaramıyor, etrafındaki memnun etmeye çalışmak, istediği yakınlığı ve samimiyeti getirmiyor.
Üçüncüsü, başkalarının sorumluluklarını üzerine almak işe yaramıyor. Başkalarının duygu ve problemleriyle uğraşmakta çok başarılı olan Sherrie, kendi yaşantısının tamamen başarısızlıktan ibaret olduğunu düşünüyor. Sherrie'nin verimsiz enerjisi, endişeli iyiliği ve fazlasıyla sorumluluk sahibi olması onu ana soruna götürüyor:
Sherrie, kendi hayatının sahibi olmakta büyük zorluklar yaşıyor.
"Ama seni hiç iyileşmeyecek bir yara gibi, seni bir türlü evine ulaşamayan bir yolcunun giderek acı veren hasreti gibi, seni özgürlük düşü kuran bir idam mahkumunun kararmayan umudu gibi hep yüreğimde taşıyacağım" demek istedim, diyemedim.
"Çok değişmişsin Patasana. Yüzündeki masumiyet kaybolmuş, gözlerindeki parıltılar gitmiş, ölü bir koyun gibi bakıyorsun yüzüme. İçindeki ateş söndü mü, yoksa beceriksiz bir yontucunun elinden çıkmışa benzeyen bu bembeyaz yüz onları gizliyor mu?
Yaşlanmışsın Patasana. Yüzündeki çizgiler derinleşmeye başlamış, her an gülmeye hazır dudakların, sevinç duymaktan utanır olmuş, üzerine bir ağırlık çökmüş. Tatlı ürkekliğin vakitsiz bir uyuşukluğa dönüşmüş. Yağız bir tay gibi yerinde duramayan bedenin yaşlı bir kaplumbağa gibi yavaşlamış."
"Korkunç şeyler yaşamış olmalısın" diye üsteledi Esra.
Timothy onu onaylarcasına başını salladı;
"Ama bir sürü şey de öğrendim. Savaş, bedeli çok ağır ödense de dünyanın en iyi okullarından biridir"
"Keşke böyle bir okul hiç olmasaydı"
"Bu imkansız" dedi dalgınlığından sıyrılan Timothy. "Savaşsız bir tarih düşünebilir misin? Sosyoloji, ekonomi, psikoloji? Tıbbın en çok ilerlediği evre bile Nazilerin Yahudi kobaylar üzerinde çalışmalar yaptığı dönem. Savaş insanoğlunun varoluş biçimlerinden biri. Hem toplumsal, hem de bireysel olarak böyle bu. Ruhumuzdaki kötülüğü en iyi biçimde açığa çıkaracak başka bir oyun yok. İnsanoğlu bu oyundan hiç vazgeçmedi, bundan sonra da vazgeçer mi bilmiyorum"
Meslektaşını yadırgayan gözlerle süzdü Esra:
"Sanki savaşı savunur gibisin"
"Hayır! Kesinlikle hayır, ben savaşı savunmuyorum. İnsan denen yaratığı anlatmaya çalışıyorum."