Bizi bir araya getiren şey, acı çekmemiz. Sevgi değil. Sevgi akla boyun eğmez, zorlandığında da nefrete dönüşür. Bizi birleştiren bağ seçilebilir bir şey değil. Biz kardeşiz. Paylaştığımız şeylerde kardeşiz. Hepimizin tek başına çekmek zorunda olduğu acıda, açlıkta, yoksullukta, umutta biliyoruz kardeşliğimizi. Biliyoruz, çünkü onu öğrenmek
çok zor değil. bizde bir saksının içinde büzüşüp filizlenebiliriz ya da bir kaldırım taşının kenarında yeşillenebiliriz. bizimde sulanması gereken bir köklerimiz olduğunu fark etmeleri için illaki solmamız ya da koparılmamız gerekmiyor. yeniden yeşermek için, solmamak için tutunacağımız bir dal arıyorsak neden uzaklarda arıyoruz. bulutlara dokunsun diye mi bu çabamız. uzaklarda aranacak bir dal, hep gözlerimizin önündedir ama biz hep ileriye dönüğüzdür. belki de bu yüzden insanlar saksıdaki çiçekleri severken kaldırımdaki çiçekleri ezip geçiyor. gözlerinin önündekini değil, daha uzaktakilerini görüyor. oysa kaldırımdakiler ne uzakta ne de yakında. sadece gerçekten görmek isteyenler görebiliyor.
Uçurumlar var, var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında, kendiyle kendi arasında, kendiyle başkası arasında. Böylece özetleyebiliyoruz, kendimizi, başkalarını. Uçurumlar arası ebem kuşağından köprüler kuruyoruz, ne çok renkli ve bembeyaz, renkleri ısıtıyor insanı ama aslında bu gökkuşağı köprüler buzdan, yani donuyoruz da baka baka, donuk donuk renkler doluyor yüreklere, donduruyor. Yine de diyorum ben, var bir şeyler çünkü düşlerde en derinlikler, söylenemeyen tam anlatılamayanda, balıklar asılı tavanlara, simsiyah kocaman balıklar insan yüzlü ve gözleri yaşlı dönerken hıçkırıyor tanıdık tüm yüzler.
Durma artık burada uysal âşık!
Aydınlık milinin yatağında.
Bilemiyoruz belki de meşe o ağacın adı,
Anlayamıyoruz varolduğumuzu gölgesinde
ağırbaşlılığının.
Veda geliyor şimdi, öğretmek için
sergilenmeyi, uçuşan geriye dönen
vakitte.
Kime, kime gönderiyor incelen yapraklarını
yüzün, kavisin beyaz yanağıyla?
Bu aklıkta, minarem mavi benim.
Işığım denize kayıyor, bir sayıklama
izleğiyle, bir zamanlar pay verdiğimiz
insanlığa.
Kimse kendinden başkasını umursamaz. Elbetteki her birimiz bencillikten uzak insanlar olmamızı sağlayacak değişime uğramayı ümit ederiz. Herkes bir şekilde kendini kurtarmak zorunda.
#acımasıztanrı 📽