Kitap, yeni bir dönemin başlangıcı olabilecek Felsefe Taşı tadında bir eser olarak yorumlanabilir. Esasında bu evrenden yeni bir şeyler okuyor olmak beni heyecanlandırdı. Eser tiyatroya uyarlanmak için oluşturulmuş olsa da pek ala sinemaya da taşınabilecek şekilde yazılmış başta yeni karakterleri tanımayla geçip sonlara doğru sürükleyiciliği ile alıp götürüyor. Bu evreni sevenler bu eseri de severek okuyacaklardır..
Savaş yıllarını, tank, tüfek, top, bomba ifadeleri kullanmadan bu kadar iyi betimleyen, hissettiren başka bi eser varmıdır sanmıyorum. Büyük usta 136 sayfada o dönemlerdeki yokluğu, acıyı o kadar güzel yansıtmışki insan okurken sayfalar arasında kayboluyor. Çağının çok üstünde gerçeklik algısı ve okuru içine çekme noktasında sayılı yazarlardan olduğunu düşünüyorum. Erlerinden ayrı düşmüş kadınların yaşadığı zorluğu yazar kendi hayatından da ilham aldığı noktalarla nefes kesici bir drama dönüştürmüş. Okuduğunuz her sayfada işçi kadının gücünü, toprağına, yuvasına, vatanına nasıl sahip çıktığını göreceksiniz. Kitap, Tolgonay ve ailesinin başından geçenleri anlatıyor. Tolgonay, kitap boyunca hayatını kazandığı, çiftçilik yapıp ekin ekip ürün aldığı "Toprak Ana" ile diyalog halinde, derdini, hayatını onunla paylaşıyor. İncelememi şu alıntıyla bitirmek istiyorum :"Hayır Tolgonay, onlara sen konuşmalısın. Sen kadınsın. Sen her şeyin üstündesin.. “
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,3bin okunma