"Güce aç toplumların tipik bir özelliğidir bu. İnsanlara kararsızlığı öğretirler. 'Kararlar kötü sonuç doğurur! ' derler. Kararlardan sakınmayı öğretirler.
Bahsettiğim bu toplumların en kötü ürünleri umutsuz vakadır neredeyse... Hiçbir konuda karar veremezler veya kararları son ana bırakır, sonra da paniğe kapılmış hayvanlar gibi seçeneklerin üstüne atlarlar."
"Bütün devletler sürekli yinelenen bir sorundan mustariptir: Güç, ruh hastası insanları çeker. Mesele gücün insanları yozlaştırması değil, yozlaşabilecek insanları mıknatıs gibi çekmesidir. "
"Erk sahiplerinin bağımsız bilimsel araştırmaları kösteklemek istemesi çok doğaldır. Ne de olsa bilginin serbestçe peşine düşülmesi, arzulanmayan rakiplerin ortaya çıkmasına yol açmıştır tarih boyunca. Güçlüler ancak kontrol edebilecekleri ve en önemlisi, en çok iç yatırımcılara kazanç getirecek ürün ve fikirler üzerine, 'güvenli araştırmalar' yapılmasını ister. Ne yazık ki, göreli değişkenlerle dolu rastlantısal bir evrende bu türden 'güvenli araştırmalar' yapmak güçtür."
"Aşktaki en büyük çelişki şudur: 'Neye ihtiyacımız varsa bizimle aynı ihtiyacı duyan insanlara doğru çekiliriz.' Yani ihtiyacımızı fark eden ve karşılamayı vadeden kişi en az bizim kadar ihtiyaç içindedir. "
"Gerçek acı seyirci istemez, vitrinde yaşanmaz, öyle içten ve derindir ki kimse sizin ne yaşadığınızı bilmez. Çoğu zaman yaşamla uyumu bozmaz, sizi içeriden güçlendirirken seyredenler ne yaşadığınızı anlamaz. "
"- Bu dünyada doğmuş her kadın onu bir kitap gibi okuyabilen, güçlü bir erkek ister; onun aşığı olmakla kalmayıp dünyayı sırtlayabilen bir adam. Aptalca, değil mi?
- Koca değil baba istiyorlar, o halde?
- Sonuç oraya varıyor. "