Rüyalar doğru çıkar, üç yol var denince önce kendine bakacaksın ve herhalde üç kat merdiven çıkacak ya da ineceğim diyeceksin, kendi kendinin yorumcusu böyle olunur. Para gelecek denince önce cebini yoklayacaksın, hiç mi yok, demek ki canın çıkarsa şöyle bir elli kuruş gelecek, zaten elli kuruşun varsa çoktan hak ettiğin ama bir türlü eline geçmeyen bir liranın yirmi beş kuruşu eline geçecek. Bir kadın mı gördün, emin ol ki o seni görmedi. Ama seni de gören biri var işte o gelecek, ama sen onu gelenden saymadığın için geldiğini bile anlamayacaksın. Bekleyeceksin, sabrın da kıt olduğundan senden daha evvel beklemeye başlamış birini hah diye alacaksın, daha eskinin hiç sesi çıkmaz, o yüzden onu mazlum, kendini galip zannedeceksin.
İnsan insanı hep yanlış tanır lehine ya da aleyhine, muhakkak yanlış tanır, üstelik çoğu zaman tanıtanın da suçu değildir bu. Sendeki mevcut nasıl bir tanımaya izin veriyorsa o şekil tanırsın, çok da üstelemezsin. Bir insan hakkında yedi milyar kişi tanıklık etse yedi milyar yalan duyarsın, bakalım bunların sonu ne olacak, ben de merak ediyorum. İnsan ne yaptığını bilse neden yaptığını bilmiyor, yaptığının başka yerde veya insanda aldığı yolu, haliyle ne büyüklükte, ne hasarda bir şey yaptığını da bilmiyor, basit şeyler düşünerek büyük şeyler yapıyor.
…
Zira her şey sanki bizi gizler gibi,
Bak ağaçlar var, yaşadığımız evler hala ayakta.
Sadece biz geçip gideriz her şeyin yanından hafif bir dokunuş gibi
…
Ve biz: seyirciyiz, daima, her yerde,
bütün bunlarla karşı karşıya, asla ötesinde değil!
Dolup taşar içimiz. Düzene sokarız.
Dağılır.
Yeniden düzene sokar ve dağılırız kendimiz.
belki de bize kalan
yamaçta bir ağaçtır,
her gün onu yeniden görelim diye,
dünkü sokaktır belki,
ya da kötü büyütülmüş bağlılığıdır bir alışkanlığın,
hoşlanmıştır yanımızdan, gitmemiştir, kalmıştır.
İnsan hayatında esas meydan okuma, mutlu olmak değildir. Biraz bilgi ve denemeyle herkes bunu başarabilir, sınırlı süreliğine de olsa. Mutsuz olmakla baş etmek, onu sindirmek ve ona dayanmak çok daha zordur; kahramanca olan böyle bir hayattır.