Arife ERDEN

Arife ERDEN
@Kendinceokurbirisi
Islanınca esmer defterleri yüzümüzün bu çamurla kanla alınteriyle gizli bir yazgı çakıyor bir an. Karanlık feneri ülkemizin. Nasıl bir yalnızlık, unutulmuş bir ışık diliyle çırpınırken biz üstümüze geliyor büyük gemisi geleceğin Bir tenis topu, koşan bir çocuk, bir gözyaşı bile değiliz. Yalnızca bir ağaç ailesi ve bir köşede yıllardır bizi gözleyen hep aynı balta: Dalgınlık. Düşünüyorum nasıl budandık bahara ulaşmak için. Şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin unutmamak için çünkü unutuşun kolay ülkesindeyiz ölü balıklar geçiyor kırışık bir deniz sofrasından ve ellerinde fenerlerle benim arkadaşlarım durmadan düşünüyorum ne kadar çok öldük yaşamak için. Onat Kutlar
Reklam
“Ne kadar hızlı geçiyoruz üzerinden her şeyin. Ne kadar yavaş geçiyorlar içimizden.”
Öyle bi açmaza düştü ki vatan Uyku belli değil, düş belli değil Çöktü üstümüze bir kara duman Işık belli değil, loş belli değil. ÜmitYaşarOğuzcan

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ah Neydi Benim Gençliğim Nerede böyle hüzünlenmek o zaman; İçip içip ağlamak, Uzaklara dalıp şarkı söylemek; Hafta sekiz ben eğlentide; Bugün saz, yarın sinema, Beğenmedin Aile Bahçesi; Onu da beğenmedin, parka; Sevdiğim dillere destan; Sevdiğim, Meyil verdiğim; Ben dizinin dibinde elpençe divan, Samanlık seyran. Nerde, Nerde, Nerde böyle hüzünlenmek o zaman! Orhan Veli
Şimdi kılıksızım, fakat Borçlarımı ödedikten sonra İhtimal bir kat da yeni esvabım olacak Ve ihtimal sen Yine beni sevmeyeceksin. Bununla beraber pazar akşamları Sizin mahalleden geçerken, Süslenmiş olarak, Zannediyor musun ki ben de sana Şimdiki kadar kıymet vereceğim? Orhan Veli
Reklam
Reklam