Başkalarını affetmediğinizde, hayatınız üzerinde hep güç sahibi olurlar. Gerçekten istediğiniz bu mu?
Veda etmek özgürleşmektir. Her affediş yeni bir başlangıca zemin hazırlar.
Affetmediğimizde hayatımız üzerinde hep güç sahibi olmaktan ziyade birini affetmemek insanın içindeki öfke ve kini
serbest bırakamamasınına sebep olur .
Ama bu seferde affetsende şairin dediği gibi “İkinci bir şans vermek, Birinciye ihanettir”
Affetsen bi dert affetmesen ayrı bi dert yani .
"Affedecek bir seyleri olana dek, herkes affetmenin güzel bir fikir oldugunu söyler."
Sözü işin özeti belkide .
Hayatımızda olmasada olur tarzdaki insaları özgürleştirmekte problem yok . Peki hayatımızın merkezinde olan insanları affederken onları nasıl içimizden azad edecez. Aileden biri mesela . Zor bi konu, affedeceğin kişi terazinin kefesinde öyle bi ağır basacak ki belki bir değil bin kerede affetsende içinden azad edemeyeceksin .
yağmur yağmamazlık edemez. taş, düşmemezlik. ne diyordum, dünyanın düşünceleri yoktur. otların canı sıkılmaz. kurşunkalem kendini ağaç sanır. ufuk, hüthüt kuşu. seni bilmem, bir söylene dönüşmek içindir dünya*
“Gökyüzünün, ağaçların çocukluğunu bilirim. Ağaçlardan arkadaşlarım oldu. Kuşlarla gittim geldim. Kuşlar sayıları bilmez, yusufcuk hariç. Doğu’da atların düş görmediğini anladım. Yürürken gördüm dağları. Dağlar yürürken düşünüyorlardı. Dünya bizimdir! diye konuşuyorlardı aralarında sümüklüböcekler. Anladım diyemem. Anlamadım da. Sümüklüböcekleri okumalı. Sen ırmaklardan söz ederken konuşuyor ırmaklar, otlar gözlerinde. Zaman bir izdüşümdür. Bir yerlere yaz bunu…”