Hiç tanımadığınız, görmediğiniz birine sadece yazdığı mektupları okuyarak aşık olabilir misiniz? Üstelik bu mektuplar size yazılmadı...
Deli dolu komiser yardımcımız Afşar olursa söz konusu kişi aşık olur hem de sırılsıklam.
İçini döküp kendini anlattığı Habibe'nin onu anlayacağından o kadar emin ki gözü kapalı onu sahiplenip himayesine alıyor.
Bir yandan işini yapmaya çalışıyor bir yandan da çocukluğundan beri bitiremediği hesaplaşmalarıyla cebelleşiyor. Birbiriyle bağlantılı cinayetlerin sayısı arttıkça Afşar'ın sorunları, sorgulamaları da içinden çıkılması zor hale geliyor.
Habibe ise kendi kapalı dünyasında sağlam inancına sığınıp yaşadıklarını kabullenme, onlarla kendince başa çıkmaya çalışan, Afşar'ın etrafındakilerin tabiriyle tırnağına kadar kapalı kızımız.
Gerçek anlamda ayrı dünyaların insanları olan karakterlerimizin yolu öyle bir kesişiyor ki okudukça "N'olur sonu tahmin ettiğim gibi bitmesin." dedirtiyor.
Aşk, psikolojik gelgitler, macera dolu akıl almaz bir kurgu.
Yazarımızın emeğine sağlık.