Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

UMUT

UMUT
@Kitapdostu62
Köy köy şehir şehir dolaşıp okumayan kızların elini tuttu onlara sığınacak liman oldu. Gelecek neslin ışığı Kader oldu. Kadına şiddette hayır diyoruz. BEYHAN UYGUR
Reklam
Babasına,dedesine rağmen arkasında dağ gibi bir anneannesi vardı. Birbirlerine hep güç verdiler. Morel verdiler. Gerekli tüm yolları denediler. Vali'den, Kaymakam 'dan destek aldılar. Okumanın yolunu açacak her türlü kapıyı çaldılar. Birincilikle bitirdi liseyi. Üniversite sınavlarına hazırlanırken görücülerin biri gidip diğeri geliyordu. "Kader'im, kaderin anneninki gibi keder olmayacak,"dedi anneannesi. Gözüne bakmaya koyamadığı gözünün nuru torunu iyi derece ile hukuk fakültesinden mezun oldu. Annesinin yapamadığı, içinde kalan uhdesini Kader'i yapmıştı. Küçük gelinlerin umudu Kader olmuştu. BEYHAN UYGUR
Her şey biterken, Küçük gelin son nefesini annesinin kollarında verdi. Son sözü: "Kızım sana emanet. Ben yandım meleğim,yanmasıne..."oldu. Melekler gibi uçtu bu dünyadan... Küçük kızı yetim kaldığında henüz 3 yaşında idi. Anneannesi büyüttü onu var gücüyle. Ömrünü torununu okutmaya adadı. BEYHAN UYGUR

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çocukluğunu yaşayamadan anneliğin ne olduğunu dahi bilmeden küçük bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Adını Kader koydu. Kaderi annesine benzemesin diye. Umutluydu. "Bu günler bir gün bitecek,umut benim de kapımı çalacak,"diyordu. Tüm hayallerini şiirlere anlattı. Bebekler ile oynaması gerekirken,kızını büyüttü. Acılar içinde kıvrandı,kızına belli etmeden kapı ardında döktü gözyaşlarını. BEYHAN UYGUR
"Kız kısmı okumaz,okuyup da âlim mi olacaksın başımıza. Kocanın eşi, çocuklarının anası ol, yeter. Karnın doyuyorsa fazlasını arama." BEYHAN UYGUR
Reklam
KÜÇÜK GELİN Melek,adı gibiydi ama çok çaresizdi. Soğuk ve karanlıktı odalar sesini duyuramazdı. İçin için dökerdi acının kıvılcımlarını göz pınarlarından gecenin karanlığında. Küçük gelinin hayalleri vardı. Okumak, öğretmen olmak ve kardelenler yetiştirmek istiyordu. Kadının değerinin olmadığı bir toplumda bunu yapmak imkânsızdı, olmadı izin vermediler okumasına. Suya düşmüştü tüm hayalleri. Bir gecede tüm umutları ve hayalleri yerle bir,tuz buz oldu. BEYHAN UYGUR
Toplum dışlasın,başıma ölüm gelecekse de devlet korumasın tamam ama nefes alayım bir gün olsa Hâkim Bey. Çok özledim nefes almayı... Ben yaralandığım yerden çiçekler açtırırım ruhumda." BETÜL USTA
Siz bir gün önce kendinizi kaybedecek kadar şiddet görüp ertesi gün o kişinin gömleğini ütülediniz mi? Bu yaşadığımız dünyada kadınlar bunlarla baş etmeye çalışıyor. Şimdi çok pişman, kaybedeceğini düşündükçe kahroluyor görüyorsunuz. Ama ben eski ben değilim artık. Ağlayamazsanız özgürce,birisine söyleseniz 'olur öyle şeyler ' deyip susturulursunuz. Çocuğum etkilenmesin diye nelere katlanırsınız? Şimdi benim neşemi, mutluluğumu,huzurumu,sağlığımı, sosyalliğimi alan birisiyle ömür geçirmeye devam et toplum seni dışlar belki eski kocan öldürür demek istiyorsunuz. BETÜL USTA
"Ben de çok seviyordum Hâkim Bey. En büyük kırgınlığım benim sevgimi bitirmesidir. Çünkü incitmeyeyim diye gözünün içine bakarken kalbim, ruhum,bedenim yara içinde kaldı. Bu ülkede kadın olmak yetti demek ki bunları yaşamama. Benim hayat yüküm,bedenim, ruhum,her şeyim değişti kendimle beraber. 3 kişilik hayat yaşamaya başladım. Hiç sesimi çıkarmazken eşim dışarıya az çıktığından yakınır oldu. Evlilik zaten değişimdir Hâkim Bey değişmeyen anlamamıştır evliliği. Şimdi bir onun cüssesine, bir bana bakin yüzümdeki vücudumdaki ağrıları hesaplayın olur mu? Karşı koyabilir miydim sizce beni incitmesine? Ağrılarımı, yüzümdeki yaraları bir şekilde geçirdim de ruhum iyileşmedi. Aynı ortamda oldukça nefesim yetmez oldu. BETÜL USTA
Hâkimin karşısına çıktığımda uzun uzun bana baktı "eşin seni sevdiğini, boşanmak istemediğini söylüyor kızım iyi düşün öyle karar ver. Bir aileyi yapmak zor yıkmak kolaydır. Toplum da yaşayacaklarını göz ardı etme,"dedi. Bu konularda ne zaman konuşacak olsam ellerim titriyor, gözlerimden yaşlar arka arkaya yuvarlanıyordu Muazzez. Kendimi toparladım derin bir nefes aldım başladım konuşmaya. BETÜL USTA
Reklam
Çocuğu uyuttum, aynada kendime baktım. Kendime,yavruma,hayatıma,el üstünde tutulurken nasıl başka ellerin beni acıttığına uzun uzun baktım. Oğlumun gözü önünde yaşadıklarıma,onun böyle bir olaya şahit olmasının içimde açtığı büyük yaraya bakım. Gözlerime,hayatıma baktım. Nasıl neşe dolu bir kadındım onu izledim,geçmişime, evet deyişime bakım. Evlendiğim güne baktım,dizlerim tutmayıncaya kadar baktım işte.
Bu zaman zarfında hiç mi aranızda sıkıntı olmadı diyeceksin, oldu ama geçer sandık üzerini örttük belki de. Hâlbuki oturup düşünmeliymişiz onların üzerinde hiç bilemedim. Bazı şeyler sinyal verirmiş ama sevgimle aşkla bakınca farklı bir gözlük takıyormuşsun. BETÜL USTA
Bazı acılar derin ve sessiz oluyormuş ya bu da öyle bir şey işte.
BİR KIRIK NEFES Aşk, bende öyle derin bir yaradır ki Muazzez,sussam da konuşsam da geçmiyor.
Anadolu kadınları birlik olunca neler olmazdı ki! Sesleri gittikçe çoğalıyor, onların üzerinde güç uygulamaya çalışanlara karşı, cevaplarını veriyorlar ve ezdirmiyorlardı kendilerini. Bir kadın... Bir anne... Bir çocuk... Derken sesini çıkarmayan ama sorgulamaktan hiç vazgeçmeyen Ayşe; sessizlerin sesi oldu. Çocukları büyüdü, öğretmen oldular. Bütün köyleri dolaşacaklar ve ne kadar okula gidemeyen varsa onlar için çabalayacaklardı. Ayşe torunlarını doya doya seviyor onlara masallar okuyor artık. BETÜL AKBULUT
509 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.