Kitapzede

Polisiye için uzun uzadıya yazmayacağım ama yazacağım:) Hatırlı Yara için de fotoğraf çekip sayfada da paylaşmak istediğimden, (fotoğraf) hazır olunca buraya eş zamanlı girerim diye düşündüm. Dracula elimde evet fekat onu zamana yayıp uzun bir okuma yapacağımı biliyordum. Yeni kitap için kontrpiyede kaldım, hangisine başlasam ne okusam diye. Londra Nehirlerine aylar önce kısa bir başlangıç yapıp evin içinde kaybetmiştim, bulduğum günden beri okunacaklar yığınımda bekliyor. Özellikle baktım, çok okuyan da olmamış, yine bir az göze çarpana referans oluşturma arzuma teslim oldum.
Reklam
🍃de gülüm! De ki: ela bir günde geleceğim istanbul darmadağın olacak, saçlarım darmadağın. Hepsi, darmadağın! üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte, ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm hem de çelikten toprağını dele dele hayatın! de gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir sevgi, bitmiştir güven! güven bana gülüm! sana
Herkesin acısı sevdası gibi “şahsa münhasır” kişiye özel, hep başka başka. Ne çok seviyorum şairin durum tarifini “fiyakalı değil onun acısı benimkinden”, kıyas yok, yarış yok, sadece kederi karşılayış, ağlayanın yanında gülmemek var. Bir kara sayfa, bir etiket, bir geçmiş olsun, bir de başın sağolsun yetiyor mu? Üç saat sonrasına “hayat devam ediyor” diyerek tebessüm etmeye. Elbette devam ediyor, edecek, ben sen o olmasa da.. Yardıma elimiz ulaşmıyorsa da, saygımızı esirgemeyelim. Kendi çocuğumuz için her ne diliyorsak, tüm çocuklar için onu dileyelim. Yaşam hakkı kutsaldır. Rabbim bizi “Can’a canlıya hürmetten geri koymasın” Öyle zor susuyorum ki..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dumas, henüz yüzüncü sayfadayım, baskıdaki yazım yanlışlarına “rağmen” tavsiye listeme girecek. Tarih/Gezi kategorisindeki eseri bir roman kadar hızlı okuyamıyorum fakat; çok çok keyifli. Bir batılı gözünden, bilhassa bin sekiz yüzlerin başlarında İskenderiye’den adım adım Kahire’ye varışı, dönemin Türk-Arap hakimiyeti, hamam kültüründe yoğruluşu:) ustanın kıvrak kalemi ve anlatışıyla, son dönemde okuduğum en güzel kitaplardan biri dedirtiyor bana. Temiz bir redaksiyon, farklı bir kapak ile hakkı Türk okur tarafından çok daha erken teslim edilebilirdi, elbette buna yayınevi popülaritesi de dahil maalesef.
“Yine gam yükünün kervanı geldi” Trenler de ahşaptır turnalardan ötürü!
Reklam
🌱Selam.. Haruki Murakami “1Q84”.. Dün, belli başlı birkaç özelliğinden bahsettiğim eserin, bugün biraz daha derinlerine iniyorum. Okurken ara verme ihtiyacı hissetmeme sebep olan iki şey vardı. Bir, ağırlığından bileklerimin sızlaması. İki, içerikteki “pedofili, ensest, çocuk istismarının farklı şekilleri” vs. Bu noktada, cinsellik “yetişkin
Murakami tamamlama sevdasına, herkesin gerisinde kaldım, sözde etkinliği başlatan benim🙈 Hayvan Çiftliğine geçiyorum. Yarın onu, bir terslik olmazsa cuma günü de 1q84 hakkında düşündüklerimi ekleyeceğim.
Orwell’i benimle okuyan arkadaşlara, perşembe gününe kadar yetişebileceğimi düşünüyorum (umarım). Bu sırada artık Murakami’yi tamamlarım, tek cilt şeklinde almakla, okurken elde tutma zorluğunu hesaba katmamışım (yine), oysa ilk bir haftada cildin içindeki iki kitabı bitirmiştim. Kısaca; 810. Sayfa ve üçüncü kitaptan devam ediyorum. Üzerine uzun bir yazı yazacağım ama, şimdiden söyleyebilirim, kendini tekrarlama hali çok yorucu, araya kısa yeni bir kitap da katabilirim😉
Daha önce instagramda defalarca anlattığım, sizin de adetim olmayan şekilde “alıntıların çokluğundan” anladığınız üzere, Küçük İskender benim yumuşak karnım, zaafiyetim. Sevgim tarafsızlığımı etkileyecek düzeyde olduğu için, bir inceleme yazısı girmeyeceğim. Fakat; tarafınız ne olursa olsun, hiç değilse bu eseri ve “Her şey ayrı yazılır” kitabını bir kitapçıda olsun gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Son otuz sayfadayım, bu gece ağrılarımla başa çıkabilirsem bitireceğim. İzninizle birkaç alıntı daha eklemek isterim.. Saygılarımla..
Yön tayini için eski’ye, eskiyen’e bakmak ferahlatıcıdır; gruplaşmadan, gruplaşamadan, atanmadan, emredilemez yaşayaraktan, küstahlığını ‘ibraz kabiliyeti’ne yedirerekten inatlaşmak, senin farklılığını belirginleştirecektir. Tabu sayılan şeylere saldırman şartsa, bu saldırı, fikrinin doğruluğunu kanıtlıyorsa, çekinme! Saldır! Ya dikenleri sempatik gülsündür ya da çiçeği görmezden gelinen kaktüs! “Küçük İskender”
Reklam
Şairlerin dişleri kalemindedir.. “Küçük İskender”
Biraz fazla hızlı bir okuma oldu ama; şiirlerin genel teması Hristiyanlık olunca, doğruyu söylemek gerekirse çok “şiir şiir” de hissettirmedi bana. Din, klise, hac, dualar vs vs. Ki; normalde öykülerindeki ölüm temasını arka arkaya okuduğumda boğucu bulsam da, içime sindirir, hoşnut olurum. İlk cildi tavsiye listeme girmeyecek (Rilke)
Dilim, ettin beni dilim dilim.
49 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.