Neden henüz varmadığım, hatta varıp varmayacağımın kesin olmadığı anları ölçüp biçip bir kalıba sığdırmaya çalışıyorum? Üstelik o anlara, adeta bir tsunami etkisiyle girip, yarattığım tüm kalıpları, yine kendim yıkıp geçecekken?
Niyet ettiğimiz her şey gerçekleşsin diye niyet etmiyoruz. Bazı niyetler sadece o yolu yürümek için değerliyken, bazıları ise bir sonuca ulaştığında değerlidir.
Kişi, acı çekmek için zevkin peşinde olmasa da zihin, zevki yaşayabilmek için acının peşindedir. Zevkin deneyimlenebilmesi için acıya doğru bir alan açmalıdır.
Sabitliği, her şeyin içindeki özün mevcudiyetinden gelse de; orijinal doğası, mevcut olan her şeyi birbirinden ayırdı. Bu da yaratılışta; nitelikler, zaman ve mekan olarak ortaya çıktı.