Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kuzeyde Bir Okur

Kuzeyde Bir Okur
@KuzeydeBirOkur
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Lisans
28 Ocak
74 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
330 syf.
·
Puan vermedi
Livaneli'nin kitaplarını okumaya başlamadan önce sonunda neler olabileceğine dair kendimi hazırlamaya çalışıyorum ama her seferinde inanılmaz şaşırmaktan da kendimi alamıyorum. Çok farklı bir kurgu yeteneği var. Kendinizi ne kadar hazırlarsanız hazırlayın sonunda ne olacağını asla kestiremiyorsunuz ve olaylar hiç beklemediğiniz bir noktaya varıyor. Bu kitapla ilgili olarak da beklentim çok yüksekti. Kesinlikle beklentimi karşıladığını söyleyebilirim ancak hikaye biraz yavaş ilerliyor. 'Hadii artık Mehmet'in hikayesini anlatmaya başla' dediğim çok oldu ne yalan söyleyim. . Mehmet demişken kitaptan bahsedebilirim artık. Kitaptaki ana karakterimiz Ahmet Arslan. Kendisi oldukça takıntılı biri ve birtakım hastalıkları var. İstanbul Çatalca yakınlarındaki Podima kasabasında yaşıyor. Kasabadaki arkadaşlarının düzenlediği parti sonrasında bir cinayet gerçekleşiyor. Cinayeti soruşturmak ve kendisiyle röportaj yapmak isteyen gazeteci bir kızla tanışıyor. Kızla başta anlaşamasalar da -aslında kitap boyunca- Ahmet Arslan gazeteci kıza farkında olmadan ilgi duyuyor ve kızı yanında biraz daha tutabilmek için kardeşi Mehmet'in ilgi çekici hikayesini ve yaşanmış en büyük aşkı anlatmayı teklif ediyor. Meraklı gazeteci teklifi gecikmeli de olsa kabul ediyor ve hikaye başlıyor. Ahmet Arslan, kardeşi Mehmet'in karakterini, yaşadığı büyük aşkı, çektiği zorlukları ve sonrasında neler olduğunu kıza anlatıyor. Daha fazla spoiler vermemek adına susmayı tercih ediyorum. Ancak hikayenin ve kitabın sonuna geldiğinizde bende olduğu gibi şaşkınlıktan kitaba bakakalacağınız bir gerçeğin sizi beklediğini de söylemek isterim. Keyifli okumalar..ꨄ︎
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,4bin okunma
Reklam
481 syf.
·
Puan vermedi
Serenad ile ilgili ne söylersem söyleyim az kalacakmış ve duygularımı ifade edemeyecekmişim gibi geliyor. Kitabı gecenin bir yarısı bitirdim ve dakikalarca gözyaşı içinde anneme anlattım. Gözyaşlarımın sebebi gerçek bir hayat hikayesi olması mı, insanların nasıl bu kadar vicdansız olabileceği düşüncesi ya da kitabı bitirmiş olmanın verdiği burukluk muydu bilmiyorum. Öyle muhteşemdi ki. Sanki Maya'yım ve ölümden kurtulabilmek, hayatımı devam ettirebilmek için yeni bir kimlik altında yaşamak ve Ayşe olmak zorundayım. Sanki Mari'yim, zorlu ve ölümcül bir yolculuktan bir Türk ailesi yardımıyla kurtuldum ve kalan yaşamıma Semahat olarak devam ettim. Sanki Nadia'yım ve sevdiğim adama giden bir kaçış hikayesinin tam ortasında, tam sona yaklaştım dediğim anda benim sonum geldi. Ve sanki Maximilian'ım, yanıma almak için aylarca çabaladığım ve onu tekrar görebilmek için binbir çareler aradığım sevdiğim gözlerimin önünde can verdi. Bir de Struma var tabii. Umuda doğru çıktığı yolda yüzlerce insana mezar olan gemi. Karadenizin derinliklerinde hâlâ var olduğunu düşündükçe içim ürperiyor. Bütün bu yaşananlar nasıl gerçek olabilir, nasıl dayanılabilir aklım almıyor. Şu an tek bildiğim herkesin bu kitabı mutlaka okuması gerektiği.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,7bin okunma