'Neden' mi? Çünkü:
"İnsanlığını kaybeden insanları da kaybeder.
İnsanlık yani bilgi, erdem ve adalet duyuşu;
kısaca insanı muhâtab, mükellef ve mes'ûl kılan 'akıl'."
İki İlke:
1. Hayattaki seviyenizi, birlikte yürüdüğünüz insanların seviyesi belirler; zîrâ 'hem-hâl' olduklarınızla 'bir-hâl' olursunuz.
2. Yürürken yolun sonuna odaklananla dostluk etme; çünkü kestirmeyi bulduğunda seni yüzüstü bırakır; zîrâ dostluk sona değil, yola nisbetledir.
Âhenk; sesler, renkler, duygular, fikirler gibi bir bütünü teşkil eden parçalar arasındaki uygunluk, uyum anlamına geliyor. Dilimize Farsçadan girmiştir.
Âhenk, bir araya gelince ortaya çıkan güzelliktir. Yan yana güzel durmadığınız her şeyden uzak durun, âhenginizi bozar.
Bilinç kadar aptallığın da bir sınırı yoktur; her iki durum da insanlık için sınırsızdır; günümüzde aptallığın ulaşmış olduğu seviyeye olan güven, bir sanat merkezinin duvarına bir muzu bantlayarak sanat diye sunacak kadar büyük bir cesareti ortaya çıkarmıştır!
içinde bulunduğumuz bu bilgi çağında çekişmeyi, kişisel ve grupsal çıkarları bir yana bırakarak tüm çabamızı bu yüksek bilinci elde etmek için vermeliyiz; bizi kurtaracak, insanca hep beraber güzel bir yaşantıya ulaştıracak bu bilinçtir, yoksa birçok bilgiye sahip olmamız değil!
Ne olduğumuzu, yaptığımız eylemler ve bunların sonuçları belirler; iyi eylemler bizleri iyi, kötü eylemler kötü kılar; ancak eylemlerimizin niteliğini belirleyen farkındalık ve bilinçtir; iyi eylemler sürekli bir bilince ihtiyaç duyarken bilinçsizlik doğal olarak kötülük yaratır!