Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Leyla
Leyla
@Leylak_
Mesaj atmayın, lütfen.
Öğretmen
Kars
341 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
ARTIK KİTAP OKUMAK YASAK!
Eğer evinizde kitap varsa, onlarla beraber yakılıyorsunuz hem de itfaiyeciler tarafından.
Itfaiyeciler yangın söndürmek yerine ortalığı ateşe veriyor.
...
Kitap 1953’te yayımlanmış, distopya türünde. Kitapsız, bilgisiz, edebiyatsız, şiirsiz karanlık geleceği, 2049 yılını anlatıyor. (Insanlar düşünmüyor, sorgulamıyor, robotlaşmışlar.)
...
Okuduğum ilk bilim kurgu romanıydı. Keyifli ve akıcı bir kitap. Düşündürüyor. Okumanızı tavsiye ederim.
"Kitapları yakmaktan daha büyük bir suç varsa o da onları okumamaktır." alıntısını ben kitapta göremedim ama okuyan okumayan birçok kişi bu kitaptan alıntı olarak paylaşmış. Kitabı okuyan ve bu alıntıyı gören biri varsa sayfasını yazabilir mi, rica etsem?
Keyifli okumalar.
☆Serinin üçüncü kitabı olan bu kitap, akıcı ve keyifliydi benim için. Severek ve merak ederek okudum. Sonu fazlasıyla şaşırttı ve etkiledi. Çocuk edebiyatı kitabı olsa da bence yetişkinler de keyif alarak okur. Serinin kitapları hakkında da birkaç bilgi vereyim.
●Öğrenci Değişim Programı adı altında farklı ülkelerden öğrenciler bir okul dönemi yer değiştiriyor.
☆Göğü Yere Indirelim kitabında Deniz bu programa katılıyor ve kendisini Afrika'da bir kabilede buluyor. Burada dostluğu, birlikte yaşamanın ve paylaşmanın önemini öğreniyor.
☆Yeryüzünün Kalbi kitabında Afrika'nın Mbuti Kabilesi'nden Türkiye'ye gelen Bamba kendisini beton yığınlarının arasında buluyor. Çevresindekilere yeşilin kıymetini, hayvanların dostluğunu, paylaşmanın ve sevginin önemini hatırlatıyor.
☆Düşler Atlası'nda Deniz ve Bamba bir araya geliyor. Değişim Programına katılan öğrenciler ve arkadaşları, öğretmenleriyle bir gemi yolculuğuna çıkıyorlar sonrasında bir adada mahsur kalıyorlar ve adanın yerlileriyle karşılaşıyorlar bu şekilde macera başlıyor.
Bu kitaptaki kahramanımız Ra. Hayalperst, cesur ve kabilesi için çok özel bir kız.
Bu kitapta da arkadaşlık, güven konuları işleniyor.
☆Üçü de birbirinden keyifliydi , üç kitabın sonunda da gözlerim doldu. Umarım serinin devamı gelir.
Talat ile Fitnat'ın Aşkı
İlk yerli romanımız olması sebebiyle hep merak ettiğim ve sonunda okumuş olduğum roman.
Kadınların toplum içindeki yerlerine, dönemin evlilik ilişkilerine, görücü usulü ile evlenmenin sonuçlarına (hiç görmeden evlenme desek daha doğru) erkeklerin kadınlara karşı olan davranışlarına dikkat çekmiş ve eleştirmiş yazarımız. Ki bazı şeyler yıllar hatta asırlar geçse de maalesef düzelmiyor, değişmiyor...
🗨Akıcıydı ama kitabın yarısına gelince sonunun nasıl olacağını az çok tahmin etmiştim tabi bu kadar dramatik beklemiyordum. Kurgu basit gelebilir ama betimlemelerle, yazarın okuyucuyla sohbet eder gibi anlatımıyla keyifle okunuyor ve çabucak bitiyor. Tavsiye ederim.
Okur Takip Önerileri
Yaşar Kemal'in 1960-1993 yılları arasındaki edebiyat, kültür ve özgürlük üzerine olan düşüncelerinden, yazılarından derlemelerle oluşturulmuş kitap.
Yaşar Kemal'i anlamak için öncelikle okunması gerekiyor bence.
Kitabın her başlığı, her cümlesi çok değerli. Sadece bu kitabı okuyarak çok fazla konu hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Tarih, dil, sanat, bilim, toplumsal gerçeklik, sevinç, hüzün...
Doğu Anadolu, İç Anadolu, Diyarbakır, Çukurova...
Dadaloğlu, Karacaoğlan, Homeros, La Fontaine, Dostoyevski, Gogol, Shakespeare, Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Fakir Baykurt, Orhan Veli...
Daha nice konu, nice kişi, nice fikir var bu kitapta.
***
"Bir düşünün, bütün insanlar okumuş, bütün insanlar doymuş, bütün insanlar kölelikten kurtulmuş ve hür, bütün insanlar güçlerini sonuna kadar biraz daha insan olmaya, biraz daha aydınlığa kavuşturmaya harcıyor.
Kim bilir, ne yaşanası dünya olur böyle bir dünya."
(Sayfa 19)
Ah Werther ah!
Goethe tarafından -henüz 25 yaşındayken- 1774'te iki hafta da yazılmış mektup türünde bir roman. Yazarımızın ilk romanı ve ilk önemli başarısı olup, onu bir gecede ünlü bir yazar haline getirmiş.
Döneminin en çok satan kitaplarından biri olmuş. Özellikle Almanya'da " Werther Salgını" başlamış. Sarı-mavi kıyafetler giyen gençler artmış, söylenene göre 2000den fazla gencin intihar etmesine sebep olmuş. Bunun üzerine de birçok ülke kitabı yasaklamış.
Din adamları, intihara sebep olduğu için Goethe'yi edepsizlik ve Hristiyan olmamakla suçlamış ve Goethe de onlara şöyle cevap vermiş "Siz şu an, bir yazardan hesap sormaya ve zaten sönmeye yüz tutan ışıklarını tamamen söndürmekten başka hiçbir şey yapamayan bir düzine aptal ve ciğeri beş para etmez insandan, dünyayı büyük ölçüde kurtaran ve dar görüşlü beyinler tarafından yanlış algılanan bir esere çamur atmaya kalkışıyorsunuz.”
Konusu, Werther adındaki genç bir hukuk stajyerinin, nişanlı bir kadın olan Lotte ile yaşamış olduğu acı ve ızdıraplı ilişkisini anlatıyor.
Roman büyük ölçüde Goethe'nin kendi başından geçen bir aşk hikayesini yansıtıyor. (Goethe de bir arkadaşının nişanlısına aşık olmuş.)
🗨 Romanın melankolik bir anlatımı var bu yüzden biraz sıkabiliyor. Konusundan yani aşktan çok Werther'in mektuplarındaki insan ilişkileri ve çözümlemeleri beni daha çok etkiledi. Werther'in düşüncelerini, karakterini çok sevdim.
Ah Werther ah! Yazık oldu.
