Kader Kojik
@Librarian_archivist
17 okur puanı
Kasım 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
280 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
Başarı, güçlüye el üstünde sunulmuş; ,başarısızlık, zayıfın sırtına zorla yüklenmişti
Okur Takip Önerileri
Bir insanın gözlükleri siyahsa etraftaki her şeyi siyah görecektir. Onları beyaza boyamaya çalışacaktır teker teker. Dünyadaki her şeyi beyaza boyayamazsınız. Buna ne gücünüz yeter ne de boyanız …Gücünüzün yettiği bir şey varsa o siyah gözlüğü çıkarabilmektedir. Sünneti seniye içerisinde olaylara güzel yorum yapma aslında karamsar gözlüğümüzü çıkarma operasyonlarından bir tanesidir.
Verilen iyi kararların içine hep alın yazısı karışır ve hep çok geç alınır böyle kararlar.
Şimdiki durumda, kendimizi hep yanlış anlarken başkalarını da çok ender olarak anlayabiliyorduk.
Kişiliklerdir dünyayı yerinden oynatan, ilkeler değil…
Günümüzden insanlar her şeyin fiyatını biliyorlar da hiç bir şeyin değerini bilmiyorlar…
Dünyadaki her güzelim şeyin ardında kedere boğulmuş bir şeyler var sanki
Sayfa 42Kitabı okudu
Yaşamın amacı kendi varlığımızı geliştirmektir. Bunun için varız bu dünyada. İnsanlar günümüzde kendi kendilerinden korkuyorlar. Bütün ödevlerin en yücesini unutmuş gibiler. İnsanın kendine karşı olan ödevini. Elbette hepsi hayır yapmayı seviyor, yoksulu doyuruyor, dilenciyi giydiriyor ama kendi ruhları aç ve çıplak.
Dehanın güzellikten uzun sürdüğü kesin. Buda kendimizi niye böyle aşırı eğitilmeye adadığımızı açıklıyor. Var olmak için gösterdiğimiz çabada dayanıklı bir şeyimiz olsun istiyoruz . Onun içinde dünyadaki yerimizi elde tutma umuduyla beynimizi her türlü abur cuburla, veriyle dolduruyoruz.
Sayfa 16Kitabı okudu
Ben kendi ruhumu onların sığ, araştırıcı bakışlarına açmak istemem. Benim gönlüm onların mikroskoplarının altına hiç konmayacak
Sayfa 14Kitabı okudu
Sen onda hiçbir şey bulamayabilirsin ama ben onda her şeyi buluyorum.
Ben insanları ilkelerden daha çok severim. Dünya da en çok sevdiklerim de ilkeleri olmayan kişilerdir.
Sayfa 12Kitabı okudu
Bir düşencenin değerinin, o düşünceyi söyleyen kişinin içtenliğiyle hiçbir ilgisi yoktur. Aslında, o ne kadar az içtense düşünce de o kadar arı olacaktır. Çünkü öyle bir durumda düşünce onun isteklerinin, gereksinimlerinin ya da önyargılarının rengine bulanmayacaktır.
Sayfa 12Kitabı okudu