Değerli bir dostumun tavsiyesi üzerine okuduğum ve utanarak söylemek gerekirse varlığından bile haberdar olmadığım bir kitaptı.
Öncelikle anlatım dili inanılmaz sade ve anlaşılır, belki de birkaç akademik dilde kelime haricinde her okuyan insanın rahatlıkla anlayacağı ölçüde yazılmış, eğer ilgi alanınızda bir kitap ise birkaç saatte okunup rahatlıkla özümsenebilir.
Kitabı uzun uzadıya yorumlayarak kitabın kendi özüne aykırı davranmamak adına, kitabın kendisinden bir paragraf alıntısı ile devam edeyim,
^^ Bir yılın işini altı ay içinde zalimce yutmak neden? Altı ay boyunca on iki saat hazımsızlık çekmek yerine, neden yıl boyunca çalışma on iki ay üzerinden aynı biçimde dağıtılmamalı ve her işçi günde altı ya da beş saatle yetinmeye zorlanmamalı? ^^
Kendi mesai saatlerinize bakın, uzun çalışma saatlerinde ne kadar verimliyiz, veya hangi saat aralığında insan çok daha verimli çalışabilir. Ülkemizde (Çalışma Bakanlığı) şu an çalışma saatleri üzerine bir yasa hazırlığında umarım bu kitap dikkate alınır.