Ebeveynlerimizin -ve de toplumun- aslında bize söylediği, sosyal bir uyumun sağlanması için yüzümüzü kullanarak gerçek hislerimizi saklamamız, insanları aldatmamız ve yalan söylememiz gerektiğidir. Dolayısıyla bu konuda iyi olmamız
şaşırtıcı sayılmamalı.
Gelmeyecek bir gideni,
Olmayacak bir nedeni
Beklediniz mi..
Bir gerçeği erken,
Bir açlığı tokken
Anladınız mı..
Hep mi hep ölecekmiş gibi,
Hiç mi hiç ölmeyecekmiş gibi
Yaşadınız mı..
''Ne o zaman ne de sonrasında kendime dahi itiraf edemediğim bir düş kırıklığı; ama bir kadının hisleri her şeyi bilir, tek bir söze ya da bir farkındalığa gerek kalmadan.''