Asıl sakınca, devletin bireyin ve toplulukların faaliyetlerini engelleyerek kendi faaliyetlerini ortaya koymasındadır. Devletin insanları bilgilendirip, onlara tavsiyeler vermek yerine bireylerin elini ayağını bağlaması, bireylerin ve toplulukların yerine her işi kendisi yapması sakıncalıdır. Bir devletin değeri uzun vadede onu oluşturan bireylerin değeriyle ölçülür. Eğer bir devlet daha iyi yönetmek adına, kendisini oluşturan bireylerin çıkarlarına ve gelişimine ket vuruyorsa, kendi insanlarını faydalı işler yaptırabileceği kuklalar olarak görüyorsa eninde sonunda kuklalarla büyük bir işe kalkışamayacağını anlayacaktır. Devlet, yaratmak uğruna her şeyi feda ettiği bu mekanizmanın hiç bir işe yaramadığını öğrenecektir; çünkü bu mekanizmanın daha iyi çalışmasını isterken, mekanizmayı oluşturan bireyleri yok etmiş olacaktır.
İnsanın yapacaklarını kendisi değil de gelenekler belirliyorsa, insanın mutluluğunu sağlayacak en önemli unsur yani bireysel özgürlük yok olmuş demektir.
İnsanlar despotluğa karşı korundukları sürece düşmanlarla çarpışmakta ya da bir efendiye sahip olmakta bir beis görmüyorlardı. Dolayısıyla insanların özgürlük çabaları da burada son buluyordu.