Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

leyla

leyla
@Lolily
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
cümbüş
Her renkten, her telden, ve her dertten avuç avuç koymuşlar önümüze. 68 numaralı evin duvarlarında, her gün bir başkasına çarpıyor yüreğimiz .. Bazen payımıza geçimlerini çamaşır yıkamakla sağlayan soyadsız kadınlar düşüyor, evet soyadı olmayan kadınlar, sadece Maria olanlar.. bazen merdiven altı boşluklarda kıvrılıp uyuyan kimsesizler, bazen de verem öksürüğüne yakalanmış hasta ruhlu madamlardır, payımıza düşen. Lakin bir şey var ki şaşmayan; o da 68 numarayı paylaşan o apayrı milletlerden, farklı farklı onca insandan bir tanesi bile güçlünün yanında saf tutmuyor.. Sınıf dayanışması hissettiriyor kendini acelesiz, şaşmaz ve güçlü bir şekilde.
Jorge Amado
Jorge Amado
Alınteri
AlınteriJorge Amado · Sel Yayıncılık · 202386 okunma
Reklam
249 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Sessizliğe Hayranlık
Bir aidiyet, ait hissetme meselesi kimlikle, etnik kökenle açıklanabilir mi acaba? Ya da bulunabilir mi orada? O kaybolmuşluk hissi memlekete dönüldüğünde geçer mi acaba? Yoksa daha da derinleşirken mi bulur kişi kendini? Kendini bulmak için kalmalı mı o yerde yoksa kaçmalı mı? İlginçtir, bu kitabın bana düşündürdüğü başlıklardı bunlar. O hissizlik, yabancılaşma, yabancı kalma, aidiyetsizlik, bağ kuramama, ait olduğu yeri bulamama, yüzeysel yaşam bir şeyleri hatırlattı, bir şeyleri de sorgulattı.
Abdulrazak Gurnah
Abdulrazak Gurnah
Sessizliğe Hayranlık
Sessizliğe HayranlıkAbdulrazak Gurnah · İletişim Yayınları · 2018654 okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
"ŞİKAGO BİZİM OLACAK"
Geliyor devrimin ayak sesi! Gazap Üzümleri ve Martin Eden'dan sonra şimdi de Şikago Mezbahaları. Nasıl güzel bir kitaptır bu!
Şikago Mezbahaları
Şikago Mezbahaları
Sınıfsal sömürüye, korkuya, cahilliğe, çarkın dişlisi olmaya, kraldan daha çok kralcı olmaya ve sınıf bilincine dair çok güzel bir anlatı. Okurken işçiler ile birlikte acı çekiyor, çalışıyor, yoruluyor ve isyan ediyorsunuz. Yer yer de bu kadar da saf olunmaz diyip kızarken buluyorsunuz kendinizi Jurgis'e ama sonra hak veriyorsunuz. Zira Marija'nın da dediği gibi "çok cahildik sadece, başka türlüsünü bilmiyorduk. "
Şikago Mezbahaları
Şikago MezbahalarıUpton Sinclair · Sel Yayıncılık · 2021916 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
372 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Vahşetin Uğultusu diyeceğim izninizle..
Agota Kristof
Agota Kristof
Çünkü vahşetin tam ortasındayız, bilinmeyen bir ülkede bilinmeyen bir zamanda sadece tahmin edebileceğimizi umduğumuz bir savaşın ortasındayız tüm çirkinliği ile. Savaş, yoksulluk, yoksunluk, yıkım, açlık, sefalet, çürümüşlük, göç, kimliksizlik, ensest ilişkilerin pisliği içinde üstümüz başımız. Ve okumaya devam ediyoruz. Okudukça fark
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,129 okunma
197 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Size bir şey diyeyim mi..
Az önce bitirdim Momo'yu demeliyim bence, zira kitabı onun gözünden, onun anlattıklarından izliyoruz. Irk, din, antisemitizm, göçmenlik, yoksulluk, güvencesizlik ve kimsesizlik. Tüm bu kavramların ortasına gelip oturuyor Momo, madam Rosa'sı ile. Doğanın kendisine haksızlık ettiğini düşündüğü Lola'sı ve diğer tüm göçmen yoldaşları ile sizi Paris'te asansörü olmayan bir 6. Kata çıkarıyor.. Hiç çocuk olmamış bir Momo var karşımızda, hani şu çocukken de büyük olmak zorunda kalan, imtiyazlı sınıfa doğmamış olan ve o sınıfsal sömürüye inat da farkındalık hastalığından muzdarip olan bir Momo'muz var. Düşünüyorum da geçenlerde Twitter'da Ötenazi hakkının Fransa'da yasallaşması üzerine bir yasa tasarısı çalışmasının söz konusu olduğunu okumuştum ve Onca Yolsulluk Varken'i okurken fark ettim ki Momo duysa, bu işe çok sevinirdi, zira kendisi nasıl ki ana karnındaki çocukları aldırmak serbest ise yaşlıları zıbartmanın da serbest olması gerektiğini düşünüyordu. Belki de doktor Katz haklı çıkmıştı. Kimseye benzemiyordu Momo ve bunu iyi bir şey olarak söylemişti. Ve hayır cüce de değildi.. Émile Ajar
Onca Yoksulluk Varken
Onca Yoksulluk VarkenRomain Gary (Emile Ajar) · Agora Kitaplığı · 20093,328 okunma
Reklam
126 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
ve ben doğmadığım yılların geçmişini okuyorum..
Bir dönemin nabzını tutuyoruz Nurdan Gürbilek ile. Dönemin 80lerindeyiz ve sosyolojik tahlillerde buluyoruz kendimizi, ve ben doğmadığım yılların geçmişini okuyorum.. Sonlara yaklaşırken hafif bir Annie Ernaux Seneler hissi hafiften hissettirip kendini, kaçıyor hemen.. . Yazarın okuduğum ilk kitabı ve şayet buradan bir dostluk oluşacaksa, bunu ilk kitabı ile yapmak istedim. Ve sevdim. Devamı gelecektir. Ve devamı bu ülke toplumunun nabzını tutmak adına sırasıyla gelecektir. Sırada 1995 Yer Değiştiren Gölge
Nurdan Gürbilek
Nurdan Gürbilek
Vitrinde Yaşamak
Vitrinde YaşamakNurdan Gürbilek · Metis Yayıncılık · 2014776 okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Kötülüğün Sıradanlığı
Okumaya başlarken aklımda Hannah Arendt'in Kötülüğün Sıradanlığı vardı. Ve nedense bir mahkeme salonunda oturan Michael ile Arendt'in yer yer birbirine karıştığını hissettiğim anlar oldu. Fatmagül Berktay'tan okumayı sevdiğim Arendt'i bir de bu kitap da görmek de etkiledi beni. Ve gittikçe önem kazanan düşünmenin etiği, düşünmek üzerine düşünmek, eyleme geçmek kavramların altında ezilmenin burukluğu .. Sahi Hannah Schmitz ne görmeyi ummuştu acaba Michael'in gözlerine bakarken o cezaevi bahçesinde ve neden o kadar ketum davranmıştı ki kendini anlatmazken.. Ve düşünmek. Ne yaptığını düşünmek. Neye ortak olduğunu durup düşünmek, sadece işini yapmaya odaklanmak değil nasıl bir iş yaptığını ve niye yaptığını durup düşünmek..
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,221 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ve gerçekten de bu kitap İzanın Şarkısıymış, kendisinin bile dinlemediği..
Anlamak, kafamın içinde dönen bazı kaygılara bakmak için başlamıştım bu kitaba, ve bitirirken kaygılarımın temelsizliğini, Iza ile olan karşı tarafi düşünürkenki zıtlığı fark ederken buluyorum kendimi.. . Şüphesiz çok güçlü bir kitap bu. Bir kuşak çatışmasından çok daha fazlası. O duygusal körlük, kendini bırakmayı bilmeme hali, o aşırı otokontrollüğün getirdiği yıkımlar, bundan sebep artık kendini duymayan, yaşarken ölen insanlar, biten ilişkiler.. . İlerledikçe Domokos'u anlamak, Antal'ı anlamak ve sormak Iza'ya niye? Niye bu mesafe, Niye bu maske, bu duygusuzluk ve hep bir tetikte olma hali, ve duyguları yaşamayı erteleme, yok sayma hali.. Bu noktada yazar bir okur olarak bizi İza'nın ağzından aydınlatabilirdi, bir şeyler anlatmayı seçebilirdi en azından Antal ve Domokos'u anladığımız gibi İzanın Şarkısını da anlayabilirdik belki ama.. Ama.. . Ve anlıyoruz ki; birine alan açmanın, birinin yerine düşünmenin, karşı tarafa sormadan ve tam da karşı tarafı ilgilendiren kararlar almanın, birini düşünmekle, iyiliğini istemekle aynı anlama gelmediğini, ziyadesiyle öldürdüğünü. Ve bana kalırsa eski toprak, toprağında kalmalı, nefes almak istiyorsa ve nefes aldırmak istiyorsak tabi. . Okuduğum ilk Magda Szabó idi, Etelkanın eve dönüşü yer yer ağlatmakla birlikte beni, bir sonraki hikayesinde buluşmak üzere noktalıyorum şimdilik sözlerimi.. #izanınşarkısı
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,452 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Son demler
Ernaux yazarken zorlanmış, bu belli ve itiraf etmeliyim ki ben de okurken zorlandım. Diğer kitaplarından aldığım tadı aldım mı? Pek sayılmaz. 58'deki kızı 2014'ten anlamaya çalışmak, hakkını teslim etmek yahut onu duymak/görmek, duyulur/görünür kılmak. Bir son duygusunda buluşmak üzere okumak ve gerek yazarın kendisi gerek de okur için nihayetinde bunun kendi içinde barındırmış olduğu tatmin hissi. Yazarın 58'deki kızı unutmadan hatırlaması meselesi bu, anılar silikleşmeden onu anlatmak, onu tarihe düşmek.. Bir borcu kapatma hissinin verdiği o uğultu gibi. Ve kendisinin de söylediği gibi "Yazdıklarımın hatırası şimdiden silikleşmeye başladı. Bu metnin ne olduğunu bilmiyorum. Kitabı yazarak peşine düştüğüm şey bile dağıldı gitti. (S.140)." Tıpkı sonlara doğru dağılıp giden kalem gibi.. Bitti Başka yazarlara yelken açma sırası şimdi.
Kızın Hikâyesi
Kızın HikâyesiAnnie Ernaux · Can Yayınları · 2023352 okunma
84 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Yazar ve kalemi ile ilk tanışmam bu. Sevemedim açıkçası. Toplumda ne kadar hassas konu var ise kullanılmış, yararlanılmış ve fakat ben derinlik yakalayamadım. Ya da yazarın bilinçaltına giremedim. Ondan kaynaklanmış da olabilir. Elimde iki öykü kitabı daha var. Onları da okuduktan sonra bir kez daha dönüp bakacağım ne düşündüğüme. Aralarından Yaz geldi ve Uçurum görece beğendiğim öyküleri oldu yazarın.
En Eski Yüz
En Eski YüzPelin Buzluk · İletişim Yayıncılık · 2021333 okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Ahh Ernaux
Çevrildiği kadarıyla bitti elimdeki Annie Ernaux'lar. Kapanışı yazdığı ilk kitap ile yapmak oldukça manidar ve fakat öfkesinin sıcaklığına tanık olmak.. daha iyi anlamak demek belki de kendisini.. Ne kadar da öfkeliymiş, ne kadar da hırçınmış diyorum ve ne kadar da filtresiz, kalemi.. Sınıf çatışması, benlik ile tutuşulan aidiyet kavgası, ve cinsellik, ve tabular ve dönemin Fransa'sı.. Sonra şöyle bir geriye gidiyorum. Yazdıklarını düşünüyorum. İyi ki sığınmış diyorum, edebiyata.. çünkü başka türlüsü mümkün müydü kurtulmak için o sıkışmışlıktan.. Bilmiyorum..
Boş Dolaplar
Boş DolaplarAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20221,812 okunma
60 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Öyküler görece tüketilmesi rahat olduğu için, çoğunlukla yazları bostan sularken tercih ettiğim bir tür. Yine bir Zadie Smith ve saatler içinde biten öyküsü. Fatou'nun gündelik yaşamına tanık oluyoruz tanımadığımız biri tarafından. Bu kısa öyküde ne var derseniz? Irk meselesi var, sınıf var ve biraz da emin olamadığımız dostane bir aşk ihtimali var ve fakat sonu yine açık.. :)
Kamboçya Elçiliği
Kamboçya ElçiliğiZadie Smith · Everest Yayınları · 201649 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Zadie Smith
Zadie Smith ile pandemi döneminde ilk romanı olan İnci Gibi Dişler ile başlamış ve sevmiştim. Bu iki öyküsünü içeren kitabı da bostan sularken bir iki saat içerisinde okuyup bitirdim. Bence Zadie Smith ister roman yazıyor olsun ister öykü, yazılarını bitirirken aynı tarzı kullanıyor.. Yanıtlarını verirken ya da vermez iken sizi şaşırtmayı başarıyor.
Martha ile Hanwell
Martha ile HanwellZadie Smith · Everest Yayınları · 2021384 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
#annieernaux
Yazara ait okumadığım bir Boş Dolaplar kaldı, Türkçeye çevrildiği kadarıyla. Daha önce de söylediğim gibi Ernaux okurken siz de kendi kişisel tarihinizde dolaşmaya çıkıyorsunuz toplumsal belleği de arkanıza alarak. Zira gerçekleşen yahut gerçekleşmeyen eylemlere yanıtlar ararken sınıf kavramına çokça uğrarken buluyorsunuz kendinizi, yaşadığınız ülkenin siyasal, sosyal dinamiklerini de hatırlarken. . Yazarın bu eserinde annesi ile olan ilişkisine konuk oluyorsunuz. Kendisinin de ifade ettiği gibi, yazar annesini yeniden doğuruyor bir nevi yazmaya hatırlarken kendisini. Annesi ile olan ilişkilerine sessiz misafir şeklinde eşlik ediyorsunuz ve öyle ki kimi anne-kız çatışmaları size kendi anneniz ile olan ilişkinizi hatırlama ve üzerine düşünme şansı da veriyor.. Ernaux ile ödül almadan önce tanışmış olmak çok kıymetli. Karşılık bulmuş olması çok daha kıymetli. Sevgi ile. #annieernaux #birkadın #canyayınları #cançağdaş
Bir Kadın
Bir KadınAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20231,609 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Ernaux oldukça güçlü bir kadın yazar
Olayın tüm canlılığı ile ama sanki kendisine de ait değilmiş gibi anlatılışı.. Kadınlar ve korkularının ortaklığı.. Belki de bir nevi olayı kendisinden çıkarıp, evrenselleştirmek de oluyordur bu. Ernaux çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor kürtaj deneyimini. Anlatırken sizi de içine çekiyor ve adeta yanı başında yürürken buluveriyorsunuz kendinizi.. Öğrenci yurdunda onunla birlikte bekliyorsunuz, yahut Paris'te bir kafede oturmuş randevu saatinin gelmesini beklerken, onunla birlikte siz de yokluyorsunuz saati.. Ve dönemin kadın hakları karşıtı yasalarına, pratiklerine siz de sinirleniyorsunuz günümüz Türkiyesinden.. Belki de tablo tanıdık geliyordur. Kitabın beni en çok sarsan kısmı 61'de başlıyor ve sayfa 62 de zirveye ulaşıyor diyerekten noktalıyorum.
Olay
OlayAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20231,394 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ernaux bizi de yolculuğa çıkarıyor kişisel hafızamızda ve benzerlikler yakalatıyor insana. Kendisinin okuduğum 3. Kitabı bu ve hafıza ile bir ilişkisi var yazarın, bu net ama evrensel de gibi bu hafıza meselesi. Zira ben okurken Babamın Yerini, kendi büyüdüğüm dönem, babam, ailem ve mücadele biçimleri film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden. Kim bilir belki de benzer dönemlerin, ve fakat farklı yerlerin insanları olmamızdan kaynaklanıyordur bu. Farklı coğrafyalar önemsizleşiyordur, benzer mücadeleler karşısında ve edebiyat yerini buluyordur.. Yeniden.
Babamın Yeri
Babamın YeriAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20222,310 okunma
Reklam
368 syf.
·
Puan vermedi
·
33 günde okudu
Düşünmeyi hatırlamak ve eyleme geçmek üzerine bir kitap.. Her bir bölümü ayrı fikirsel pencereler açan bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Zira ne kadar anlatmaya çalışırsam çalışayım, bir şeyler mutlaka eksik kalacaktır, ki ben böyle bir haksızlıkta bulunmak istemem hele ki böyle bir kitaba karşı.. Okudukça düşünecek, düşündükçe sorgulayacak ve hatırlayacaksınız. Sonra anlam ile karşılaşacaksınız. Eğer eleştirel teori, feminizm, siyaset teorisi gibi kavramlar size hitap ediyorsa, doğru adrestesiniz. Hadi bakalım. Vamos
Düşünme Etiği
Düşünme EtiğiFatmagül Berktay · Metis Yayıncılık · 202120 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
Kazuo Ishiguro
Tek kelime ile nefis! Bu Ishiguro'dan okuduğum ikinci kitap, ilki Gömülü Dev idi. Ishiguro hafıza yazarı. Bu net. Unutmak, hatırlamak ya da kayıtsız kalmak ve bunlar lehinedir midir yoksa aleyhine midir genelde toplumun ve özelde bireyin? Kırılmalar var mıdır? Birey farkında mıdır? Edebi temaları bence bunlar sevgili yazarımızın.. Günden Kalanlar'da başuşak Stevens ile tanışıyoruz ve İngilterenin görkemli malikane zamanlarına doğru bir yolculuğa çıkıyoruz onur, mükemmellik, pişmanlık ya da kayıp nedir sorularını da peşi sıramıza takarak :)) Mesleki mükemmeliyetçiliğin nelere mâl olduğu (duyguların bastırılmasına yol açması gibi) ya da kazandırdıklarının genel resimde neye hizmet ettiği sorunsalı ile sizi başbaşa bırakıyorum Bay Stevens ile :))
Günden Kalanlar
Günden KalanlarKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20195,2bin okunma
·
Puan vermedi
Bu tarz aşk kitapları sanırım bana çok hitap etmiyor, gerçi bu bir aşk kitabı mıdır yoksa tutku mu orası tartışılmalıdır. Kitabı yarısına kadar okudum ve Kemal'in ruh haline daha fazla dayanamadım. Füsun'un sesini duyamamak, Kemal'in penceresinden ilerlemek ve Füsun'a dair kayda değer nüanslar duyamamak beni yordu açıkçası. Orhan Pamuk'un Kar adlı romanını soluksuz okumuştum, keza orada da aşk vardı ama buradaki kadar ruhsal yahut nasıl demeli bunalımlı değildi diyerekten neden yarıda bıraktığımı ifade etmek isterim. Başka Orhan Pamuklarda buluşmak üzere.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,4bin okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
#sosyolojikdüşünmek
Bence bu tür kitapları orijinal dilinden okumak daha faydalı. Tam kapıldım diyorsunuz, bir bakmışsınız çeviriden dolayı kopmuşsunuz. Başka diyarlarda geziyorsunuz. Bunların dışında sosyolojiye dair temel fikirlere sahip olmak istiyorsanız bakılabilir. Takip etmesi uzun cümleler dikkati sık dağıtıyor. İkinci bir kere orijinal dilinden okuyabilirim. Bakalım.
Sosyolojik Düşünmek
Sosyolojik DüşünmekZygmunt Bauman · Ayrıntı Yayınları · 20191,626 okunma
99 syf.
·
Puan vermedi
Sanki tam da karar veremedim ne hissettiğime dair, kitap konusunda. Diğer iki kitabı da okuduktan sonra yorum yapacağım. Kitap ince fakat olaylar yoğun. Takip etmesi yer yer zorlaşıyor, zira dikkat gerektiriyor.
Krallığın İşleri
Krallığın İşleriYuri Herrera · Notos Kitap · 202033 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
43 günde okudu
Kendisi de bir iklim aktivisti olan yazarın ağzından okuyoruz kitabı. Birinci ağızdan anlatılan iklim değişikliği, ekolojik çöküş karşı karşıya olduğumuz gerçeği bir kere daha suratımıza çarpıyor! Dünyanın yaşamak için ne kadar vakti kaldı? Zenginler, sermaye iktidarları, beyaz iktidar yapıları.. Hepsi sorumlu hepsi doyumsuz.. Kitapta zenginlerin lüks harcamalarının faturasını nasıl biz sıradan insanların ödediğini görmek de mümkün. Okumak bir hayli vaktimi aldı lakin kitabın dilinden değil. Zira kitap akıcı ve sizi olayların ortasına alan bir anlatımı var. İş yoğunluğu sebebi ile anca bitirebildim. Selam ederim.
Bir Boru Hattı Nasıl Patlatılır
Bir Boru Hattı Nasıl PatlatılırAndreas Malm · Ayrıntı Yayınları · 010 okunma
Reklam
252 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
#matilda
Bence herkesin ara sıra da olsa çocuk kitapları masumiyetine dönmeye ihtiyacı var :)) hikaye ilerledikçe, yetişkin zihnine saçma geliyor ve fakat sonra bir çocuk kitabı olduğunu hatırlayınca, yüzünüzde bir tebessüm oluşuyor. Matilda ve Bayan Honey'in hikayesi bu. Tavsiye edilir (:
Matilda
MatildaRoald Dahl · Can Çocuk Yayınları · 20223,213 okunma
272 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Unutmanın Genel Teorisi
Kitabın son sayfasına gelinceye kadar başlığın neye hitap ettiğini anlamıyorsunuz. Hız kesmeden 1 günde okuduğum düşünülecek olursa akıcı bir anlatımının olduğunu söyleyebilirim. Kayıp soruların cevapları bir sonraki bölümde bekliyor sizi. Durmayın haydi. Başlayın ! (:
Unutmanın Genel Teorisi
Unutmanın Genel TeorisiJose Eduardo Agualusa · Timaş Yayınları · 2018812 okunma