Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M.Gezer

M.Gezer
@MGezer__
Muğla Üniversitesi - Türkçe
19 okur puanı
Mart 2024 tarihinde katıldı
Şairler çayırlarda ya da tavan arasında hoşa giden yaratıklar olabilirler ama montaj hattına sokulan bir çomaktırlar.
Reklam
Yeni doğruya karşı kendini hendeklerle çeviren fanatiğin tersine, hem inanabilme hem de kendi şüphelerini kabul etmeye cesareti olan kişi yeniden öğrenmeye açık ve esnektir.
Yakınlık cesaret gerektirir, çünkü risk kaçınılmazdır. İlişkinin bize nasıl etki edeceğini daha baştan bilemeyiz. Kimyasal bir etkileşim gibi birimiz değişirse, ikimiz de değişeceğiz. Kendimizi gerçekleştirirken gelişecek mi, yoksa yıkılacak mıyız? Emin olabildiğimiz tek şey, eğer kendimizi ilişkiye, iyisine kötüsüne, tüm varlığımızla bırakırsak bundan etkilenmeksizin çıkamayacağımızdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir çağ ölürken, yenisinin henüz doğmadığı bir zamanda yaşıyoruz.
CESARET NEDİR?
Bu cesaret, umutsuzluğun karşıtı olmayacaktır. Tıpkı bu ülkede yaşayan her duyarlı kişinin 20-30 yıldır karşılaştığı gibi, umutsuzlukla sık sık yüz yüze geleceğiz. Bu yüzden Kierkegaard, Nietzsche, Camus ve Sartre cesaretin, umutsuzluğun yokluğu olmadığını ortaya attılar; cesaret, daha çok, umutsuzluğa rağmen ilerleyebilme yetisidir.
Reklam
Ona Mecnun mu denilir ki onun Leylâ'sı Yeni bir cilve-i şevket ile Mevlâ olmuş
Körün unvanını ârif koyarak Görenin ismine divane denildi. Nice efsaneleri saydırmış ilm İlm ü irfânına efsane denildi.
Fakat bu sistemde binlerce deli bulunduğunu düşündüm de sakın dünya, büyük bir akıl hastanesi olmasın, dedim.
Ne arıyorsun? Sonsuz hayatı mı? Fakat ey zavallı, bu geçici hayatta ne buldun ki onun sonsuzunu da arıyorsun?
Sayfa 102Kitabı okudu
Adına dünya dediğimiz bu geçici yurdu, derin bir hüzne kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü?
Reklam
Ben küfür ile imandan, ikrar ile inkârdan, tasdik ile şüpheden bileşen bir şey olmuştum. Kalbimle inkâr ettiğimi aklımla tasdik ediyor, aklımla reddettiğimi kalbimle kabul ediyordum. Kısacası, şüphe denilen ejderha, tüm varlığımı sarmıştı.
Ona göre insanlık namuslular ve namussuzlar olmak üzere ikiye ayrılıyordu; ikisinin arası yoktu.
Kimi durumlar vardır ki hüküm suçtan önce yazılmıştır
Sayfa 246Kitabı okudu
Bu kültür, kendi parçası olduğu insanları mutlu etmeyi nasıl istemez anlamak kolay değil.
Bilim ve Sanata sahip olan, Dine de sahiptir. Bilim ve Sanata sahip olmayan Bırak dindar olsun! Goethe
Reklam
Âşık olmanın zirve yaptığı durumlarda egoyla obje arasındaki sınır silinebiliyor. Âşık olan insan "ben" ve "sen"in bir olduklarını savunur ve tüm duyularının aksine gerçekten de böyleymiş gibi davranmaya hazırdır.
Kendi duygularımızı hissetmekten, yani kendi egomuzdan daha emin olduğumuz bir şey yok aslında.
Umut tuz gibidir, beslemez ama ekmeğe tat verir
Günahkârların bedelini daima doğrular öder.
Kadere meydan okumanın çok çeşitli yolları vardır ve neredeyse hepsi de boşunadır ve en kötüsünün olacağını düşünmeye mecbur kalırken en iyisinin olacağına inanmak ise bu yolların en sıradanlarındandır
Dostoyevski, Hegel'i okurken Schiller'in yıldızlı gök kubbesinin hiçbir zaman kendi başının üzerinde bütün haşmetiyle yer almayacağını haklı olarak sezmiş olabilirdi. Öyleyse elinden ağlamaktan başka bir şey gelmezdi. Veya isyan edebilirdi. Ölüler Evinden Anılar isyanın İncilidir. Onu bir bütün halinde tutan, her şeyi açıkladığını iddia eden diyalektik değil acı ve ağıttır; kitaptan yayılan umut, mucizelere olan inancı, çaresizliğinin derinliğiyle doğru orantılı artar.
Reklam
Daha sonra kurnaz gönül avcısı, incenin incesi bir fikir: sevenin sevilenden daha tanrısal olduğu çünkü tanrının sevilende değil sevende bulunduğu fikrini söyledi
Yalnızlık özgünlüğü, o cesurca ve yadırgatıcı güzelliği, şiiri yaratır.
Sanatçının kişisel hayatı bakımından da sanat, hayatın üst dereceye çıkarılmışıdır. Verdiği mutluluk daha derin, eritip bitirişi daha çabuk olur.
Oysa sevmek, bir başkasının hayatını yaşamaktır.
Balzac müthiş bir gözlemci...
İyiliğin her zaman değeri bilinmez, bir huy olarak görülür o. Kötü bilinen insanlar, kötü davranmadıkları zaman ödüllendirilir de iyi kalpli birinin kimseye sezdirmeden gösterdiği gayretler seyrek olarak fark edilir.