O kadar göz önünde olup da bu kadar boş olan bir kitap olabilir mi bilemiyorum doğrusu. Baktım tarihe 6 ayda bitirmişim o da yarım bırakmayı sevmeyen bir huyum olduğundan sanırım. Ha düşünebilirsiniz ki 6 ay da ya unuttuysan okumayı ya da kaybolduysa kitap... Yok yok, ne yazık ki isteksizliğime ve yazarın beceriksizliğine tutulmuşum. Neyse kısacası olmayan ters psikolojinin oluşturulmaya çalışıldığı bir ütopyanın "ü" sünden yoksun olan bir kitap diyebilirim. Bu arada ben kitap eleştirmeni değilim tabii ki ama bu da bir kitap değildi sanırım. Saygılar efenim...
42 yaşındayken bir gün sırtımda soluk almamı zorlaştıran bir ağrıyla doktora gitmiştim. Adam bunu hiç önemsemedi. "Sizin yaşınızda doğaldır," dedi. "Öyleyse," dedim, doğal olmayan benim yaşım.
"'Dün' dedikleri arkamdan bakan bir yok 'yarın' ise beni ısrarla peşinden koşturan bir hayal... Beylerin bilmediği de bu aslında. Sahip olduklarının işe yaramayacağı zamanlar ve bunlar mutlaka yaşanacak! Sandıktaki mücevher, küpteki altın, yabandaki tarla neye yarar susuz kalınca? Bak, bana sadece yağmur lazım şimdi; kral olsam ne olur, sahip ya da efendi olsam ne? Güneşi bana verseler, Ay'ı önüme katsalar ya da bulutlara hükmedebilsem ne değişir? Böyle bir günde yağmur yağıyorsa şayet, kral da benim Tanrı da..."
-Tamam son kelime olmadı; Kral benim."
"Tabiat kanunlarına göre insanlar daima bütün yeniliklere karşı gelirler. Ama bu uzun sürmez. Çünkü önemli olan hayatın aldığı biçim değil, hayatın kendisidir."