Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilan Demir Taş

Dilan Demir Taş
@Mahza__
M'♡ Seninle Ölümsüzlüğe..
Kanuni, bu zaman içinde sadece suskun ve şaşkın bir baba hüviyetindedir. Selim, Beyazıt'ı teslim alır almaz idam ettirmişti. Onun hemen peşindem kundakta kalan kardeşini de boğdurtunca, Osmanlı sarayında tek şehzadedir artık. Böylece Cihanşumul bir imparatorluğun temel taşları ne yazık ki sallanmaya başlamıştır…
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Sırf bu yüzden, Selim'in ordusuyla Beyazıt'ın ordusu kıyasıya bir mücadeleyrmücadeleye girmişlerdi. Yasef Nasif, bu nazik durumda devreye girip, olanca gücüyle Selim'i destekliyor ve galip gelmesinde büyük çabalar harcıyordu. Zafer artık Selim'indir.
Yüreğimin ağırmasından biliyorum, yâre hasret vakti geldiğini. Yürek ağırır mı, hem de kırılarak boğazına takılır parçaları, Yutkunamazsınız…

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Özlemek¿¿
Ve bazen helalin olamayacağı, elinden tutamayacağı ihtimali gelir aklına, işte o zaman, ölümü bile özler insan…
Reklam
Kavuşur muyuz?
Nasıl gece gündüzün devamıysa, Elif de benim devamımdı. Birkaç şehir mesafeden korkup, niyet bozulur mu? Bir çiçeği koklarken düşünür müsün?
Sen bana gel diye ses et yeter, şiirden köprüler kurarım yüreğine…
"Koltuğa gazeteleri sıkıştırmış, soğuktan morarmış bir çocuğun bağrışı onu kendine getirdi. - Yazıyor! Çanakkale zaferini yazıyor! Bir gazete aldı. Manşette "Zafer bizim" deniyordu. Hemen altında da büyük harflerle Müttefiklerin Çanakkale'den çekildiklerini haber veriyordu.
Sayfa 534Kitabı okudu
Reklam
"Onların bedenini yenebilir; ama ruhlarını yenmeyi unutalım. Zaferimiz, Türkler'in fakirliğinin üzerine gitmekle mümkündür."
Sayfa 523Kitabı okudu
Rupert Brooke' nin alev yüklü sözleri
"…Demek deniz top gülleleriyle kana boyanıp, müslüman leşleriyle dolacak!... Demek Ayasofya 'nın mozaikleri, halıları, İstanbul'un lokumları bizleri bekliyor. Demek ki bizler tarihte bir çağın dönüm noktasını yaratacağız…"
"…Yakışıklılığıyla ünlü genç şair Rupet Brooke' nın şu mısraları üniversiteli gençlerin dillerinden düşmüyor: ' İşte şükürler olsun Tanrı'ya bizi uyardı! Kavradı gençliğimizi uykudan uyandırdı. Borozanlar selâm çaldı ufuk tanımayan bayrağa Genç ihtiyar demeden bizi kaldırdı ayağa Ölürsem eğer, beni şöyle hatırlayın Uzak bir köşesinde yabancı ülkelerin Brook bir avuç toprak oldu Fakat İngiltere sonsuza kaldı.'
Kendisini oyalamak için cebinden çıkardığı gazetenin manşeti, "Müttefikler kan istiyor"du.
kahraman askerlerimizi rahmetle anıyorum…
"…akşam güneşinde yamaçtaki dikenliklerin arasında dolaşırken Mıstık'a rastladı. Namaz kılmış , postalarını giyiyordu. – Mıstık , saatin yok ; neye göre kılıyorsun? Mıstık'ı hafif bir ter bastı. –Ellerimle ölçüyorum, kumandanım. – Nasıl ölçtüğünü göster bakayım. Ellerini Teğmen Hüsameddin'e doğru uzattı – Dört parmak bir saat eder. Başparmaklarını kıvırıp, el ayaklarını üst üste getirerek saymaya başladı. – Bunu nereden öğrendin? –Köydeki imamdan. –Ya güneş görünmüyorsa? – O zaman iyice kanaat getirince kılarım…"
408 öğeden 376 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.