M.Ö ikibinili yıllarda başladı öykümüz,Hz Süleyman’a kadar dayanır aslımız,Çin’den başlayıp yolculuğumuzu sırasıyla Portekiz,İrlanda ,Avrupa, Asya ve Osmanlı imparatorluğu gibi bir çok ülke ve şehirde insanlanların hizmetine sunulduk,sizler bizi aslında görmekten çok hissettiniz,özellikle kokumuzu,hep üç harfliler olarak anıldık.....
Çin hükümdarları bizi çok sevdiler yıllarca baş köşede tutulduk,sırasıyla diğer ülkelere yayılıp kendi varlığımızı ispata çalıştık büyük ölçüde başardığımızı düşünüyorum.
Başlangıçta şifa amaçlı hizmet etsek de sonradan hüzünde neşede kaygıda öfkede insanların yayında olmaya başladık,denize çok yakıştırdık kendimizi belki bir sahil kasabasında gün batarken bekli de hüzünlü soğuk bir Aralık akşamında yarenlik ettik yada sıcak bir yaz günü balkondan dışarıyı seyrederken,siz bizsiz yapamazdınız yıllarca hep gözünüzün önündeydik ,çoğunuzun ölümüne biz sebep olduk yavaş ve acısız amacımızda buydu zaten tüm evreni ele geçirmek herkesi kendimize bağımlı yapmak,öyle bakmayın bu o kadarda kötü bişey değil kimseye zorla bir şey yapmadık hepsini siz istediniz görevimiz başlangıçtan beri size hizmet etmekti.....
Şimdi bir sahil kasabasında deniz kenarındaki eski ,ahşabı yer yer dökülüp,hırçın sam yeli rüzgarlarının duvarlarını yıprattığı salaş bir mekandayız biz kimmiyiz?
Evet beyler bayanlar Çaylar tavşan kanı içmeyen kalmasın.......