"Bu gözlerin hiçbirinde kaygı yoktu, omuzların hiçbirinde yük. Bu şen gönüllerde belki tek üzüntü, belki tek gizli kahır yoktu. Ve ben genç ve çiçeği burnunda bu insanlarla yan yana yürüyordum, saadetin ne olduğunu çoktan unutmuş, içimde bu düşünceyi okşayıp, korkunç bir haksızlığa uğradığım sonucuna varıyordum. Şu son ayların bu acayip zulmü neydi bana karşı? Eski salim kafamı bulamıyordum artık. Her zaman, her yerde en tuhaf azapları ben çekiyordum."
Bir kitap okudu
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Geri dönün ve bizi tanımış olmaktan dolayı daha mutlu olun, mücadelenize biraz daha umut ekmiş olmaktan da mutlu olun. İmkan varken yaşamaya devam edin. Her ne kadar acılara katlanmak ve çalışmak gerekse de, mücadele etmeye devam edin. Böylece biraz bile olsa, gelecek yeni günlerin dostluk, huzur ve mutluluk içinde gerçekleşmesi için uğraşın."
Okur Takip Önerileri
"... ölümden korkmalarına karşın onlar yaşamdan nefret ederler."
"...sizin zamanınızın yanılmaz kurallarına karşın, henüz dünyamız için bir yerlerde saklı duran huzurun gelmesine daha zaman var. Bu ancak 'üstünlük' taslamanın değişerek yerini 'dostluk' anlayışına bıraktığı zaman gerçekleşecektir, bundan önce değil."
"O zamanın insanları kendi istekleriyle çirkin hayatlar yaşıyorlardı. Eğer isteselerdi onların da çevresinde güzel şeyler olabilirdi. Bugün insanlar istedikleri takdirde her şeyi daha çirkin veya daha güzel yapamıyor mu?"
"Şöyle demek istiyorum: Doğal güzellikler bozulmasın diye ağaçların hepsi kesilmemişti. Bunların dönüşümlü olarak kesilmesi akılcı bir uygulamaydı ve bu şekilde arazinin birdenbire çıplak kalması önlenmiş oluyordu. Kısacası, tarlaların her yanı hem zevk veren bahçeler olarak, hem de insanların geçimlerini sağlayabilecek biçimde değerlendirilmişti, tıpkı yaşlı Hammond'un bana anlattığı gibiydi."
"Adeta korunacak hiçbir güzelliği olmayan, peş peşe gelen farklı mevsimlerinden, değişken havasından, topraklarının bu kadar çeşitli olmasından ve daha birçok şeyin her birinden yeni zevkler alınmasını önemsemeyen bir halk olabilir mi? İnsanlar kendilerine karşı nasıl bu kadar gaddar davranabilirler?"
"...artık yıpranmış zevklerin ve yarısı korkulardan oluşan umutların eski dünyasında uyanmaktan korkmuyordum."
"Hayale dayalı sanat ürünlerini yaratan bizim çocuksu tarafımızdır. Çocukken bizim için zaman o kadar yavaş geçer ki sanki her şeyi yapmak için çok zamanımız varmış gibi görünür."
"Zenginlerin korunmaya muhtaç olduklarını hiç duyduğumu anımsamıyorum; çünkü söylendiğine göre, iki ülke birbirleriyle savaşırken bile, her iki ülkenin kendi zenginleri her zaman olduğu gibi birbirleriyle karşılıklı olarak kumar oynamaya devam etmişlerdir ve hatta kendi vatandaşların öldürmeleri için birbirlerine silah satmışlardır."
"Bir yandan Parlamento bir çeşit izleme komitesi gibiydi ve bunlar Zengin Sınıfların çıkarlarına zarar gelmesin diye bekçilik yapanlardı; diğer yandan da insanları sanki kendi kendilerini yönetimde söz sahibiymiş gibi hissettirmeye çalışan, onların gözlerini boyayan bir çeşit perde görevi yapanlar vardı, değil mi?"
"Şu anda sormak isteyebileceğiniz konular hakkında diyebilirim ki, yönetim işlerimizle ilgili olarak, bizim bazı düzenlemeler yapmak zorunda olduğumuz doğrudur ve yine doğrudur ki herkes yapılacak düzenlemelerin ayrıntıları üzerinde hep aynı fikirde olmuyor. Fakat, daha da ileri gidersek diyebiliriz ki, artık kimse ordusu, donanması ve polisiyle çok ayrıntılı ve karmaşık bir devlet yönetimi sistemine gereksinim duymuyor. Kimse kendi iradesini kendi eşitleri olan çoğunluğun iradesine zorla bırakmak istemiyor. Bu söylediklerimden daha fazla bir açıklama istiyor musunuz?"
"Sonradan kavrayacağım üzere, burası başka şeylerin içine sarılmış şeyler gezegeniydi. Ambalajların içinde yiyecekler. Kıyafetlerin içinde bedenler. Gülüşlerin içinde hakaretler. Her şey başka şeylerin içine gizlenmişti."
"...çoğunlukla insanlar bir şeyde ne kadar ilerlemişlerse o şeyde ölüm ihtimali o kadar yüksekti."