Toplum ve birey arasında sürekli meydana gelen bir çatışma söz konusudur: insan önce birey midir yoksa toplumdan biri midir?. İnsan toplumdan bağımsız bir birey olabilir mi?. Toplum için mi yaşamalı yoksa birey olarak kendi bağımsız ve özgür düşüncelerinin peşinden mi gitmelidir?..
Gregor Samsa topluma ayak uydurmuş bir bireyken; çalışıyor, ailesine para kazandırıyor, sistemin çarkı içerisinde yerini alıyorken bir sabah değişerek-dönüşerek sistemin dışına çıkıyor. Hem de sisteme zarar veren bir şekilde; bir hamam böceğine dönüşerek..
Sistem dediğimiz şey, en başta ailendir. Ailene yaptığın maddi katkı derecesinde sevilirsin. Katkı bitince ve aksine yük olmaya başlayınca en başta ailen seni 'ötekileştirir'. Çünkü artık menfaat kazanamazlar senden bu sebeple de sana ihtiyaçları yoktur.
Gregor ve ailesi üzerinden toplum ve birey ilişkisi özetlenmiş kitapta. Bu kitap Gregor Samsa'nın dönüşümü değil bana göre; çünkü o bir sabah uyanır ve böcek olduğunu bir anda farkeder. Bu dönüşüm ailesinin dönüşümüdür. Genelleştirdiğimiz zaman ise bu dönüşüm bireyin değil toplumun dönüşümüdür.. Topluma faydası olmayan bireyler karşısında toplumun aldığı tavır çok keskin hatlarıyla anlatılıyor.
Gerçekler her zaman acıdır ya, Samsa bu acıyı öyle içten bir şekilde anlatır ki bir anda siz de kendinizi bir böcek olarak hissedebilirsiniz..
Mutlaka okunması gereken bir kitap..
Not: Benim okuduğum kitap Ataç Kitabevi'nin 1973 senesi 4. baskısı ve kitap üzerinde barkod olmadığından buraya aktaramadım. Alıntılar ve çevirmen farkından kaynaklanan farklılıklar için şimdiden özür dilerim..