Hayat yolculuğunda karşınıza çıkan insanların hiçbiri sizinle tesadüf eseri tanışmaz. Hepsinin bir amacı ve size karşı yerine getirmesi gereken bir rolleri vardır. Bunlar ufak ya da büyük roller olabilir ama sonuçta sizin hayatınızda iz bırakıp giderler ya da yaşam boyu kalırlar.
Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor.
Hepimiz bir şey bekleriz. Mesela ben, hayatım boyunca bir şeyler bekleyip durdum, bütün hayatım boyunca sanki tren istasyonunda bekler gibiydim, bütün zaman boyunca sanki yaşadığım hayat gerçek değildi de bir tür bekleyişti..
Andrey Tarkovski
Yaşamın boyunca tanıştığın her insanın aslında bir amaca hizmet ettiğini anlayacaksın. Bazısı senin imtihanın olacak, bazısı seni kullanacak, bazısı sana öğretecek.. fakat en önemlisi bazısı da içindeki en iyi yanlarını ortaya çıkarmanı sağlayacak.
Her seferinde biraz daha yorulacaksın kendini anlatmaktan. Özet geçmeye çalışacaksın her şeyi. Özetler de birbirinin özeti olacak. Git gide kısa ve kestirme cümleler kurmaya başlayacaksın. En sonunda ya tamamen susacaksın ya da bambaşka şeyler anlatmaya başlayacaksın..
İçimizde sallanıp duran bir boşluk. Görülen her şey hazin, dokunulan her şey ılık..
Uzak... Çok uzak dağlardan iniyor sessiz sessiz, dev gibi yalnızlık...
Bir gün birbirimizin üzerindeki tüm sıfatları,ideolojik kimlikleri sıyırıp, birbirimizi salt “insan” olarak görmeyi başarabilirsek işte o zaman herşeye yeniden başlayabilir ve yeni bir dünya tesis edebiliriz.