Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor.
“Sana bunu sormak isterdim, çok aşağılık okur; burada durup sayfalar okuyan, eyleme geçmeyi bilmediğin, kendi adına yaşamayı bilmediğin için başkalarının hayat atışlarını dinleyen güçsüz insancık.”
“Neden insanları sevmiyordum, neden nefret ediyordum onlardan, neden bağışlayamıyordum onları? Onlara duyduğum sevgide bir hüzün vardı: neden, nefret etmeksizin sevemiyordum onları?”
Hey,siz kalbinde karanlık bir noktası olmayan ve kafası hiç karışmayan insanlar, çelişkisiz, gizemsiz ve aydınlık hayatlarınızla ne kadar sıkıcı ve ne kadarda azsınız...
"Sıradan insan için boş zaman, çok geçmeden, bu zamanı her türlü yapmacık ve uydurma amaçla, oyunla, zaman öldürmeyle ve her türden oyuncak atla dolduramazsa bir yük haline gelir; hatta bir eziyete dönüşür."