Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Zeyneb

Zeyneb
@Melal__
Özlediğim veya heves ettiğim dünya ile içinde bulunduğum dünya arasında, kabul etmek gerekir ki dünya kadar fark var.
Eğitimci
Almanya
64 okur puanı
Ekim 2017 tarihinde katıldı
Marla, sevdamın kısa ömrü. Yapraklarını döktü kalbim. Mevsime denk düştüm, Rüzgar boynunu büküyor gönlümün hicranında. Göçtü sevdiğim göçmen kuşları, Gözlerimin önünde, Yakınlar da uzaklaştı gördün mü Ağgülü?
Zeynep Gül
Zeynep Gül
Reklam
Hikayelerimiz vardır, kırmızı, turuncu, yeşilimsi yahut kapkara. Kelimelerimiz vardır gönülden içre kalpten taşan, kelebek olup konan parmak uçlarına. Kimisi susarak yaşar, kimisi yazarak. Ya bir kelime üzerinden anlatır ya da binlerce kelâm ile rahatlar. Anlatırız bazen çoğu az ile. Çünkü azdan çok anlaşılsın isteriz. Biliriz kelimelerin de ruhu vardır, batar cümlenin fazlası ruhuna. İşte azaltarak anlatmakta acıdan doğar, Kelimeleri yutmaktan, acıyı yutar gibi içine. Zeynep Gül
Gözümle göremediğim, kalbimle tutamadığım bir ses yükseliyor avuç içlerime doğru. Bir heyecan, bir telaş kaplıyor benliğimi. Yalın hâldeyim Ağgülü. Yanağımda bir çukur, dilimde kuş sesleri. Bilirsin severim o sesleri.  Bilirsin Marla, Bilirsin, bilmediklerime yenik düştüğümü... Kızıla boyanmış fotoğrafta duruyor yankılanan hiçliğim.  Güneş üzerime mi doğuyor ne?  Etrafımda deniz, etrafımda göğün ihtişamı, etrafımda sen... Çocuklar gülüşüyor Marla. Sesleri sesime karışıyor. Sesi sesime karışıyor...
Ağgülü Marla
Ağgülü Marla

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Marla, Göğümün güzel kızı. Çileli yanım. Bir sonraki adımımda nereye yaklaştığımı bilmeden yürüdüğüm bu yolun neresine geldiğimi bilmek istesem de, Yitirdim sevgi kabiliyetimi. Kuruyan gözpınarlarımın dargın diliyim. Kayboluşların arasında aramaktayım kendimi..
Zeynep Gül
Zeynep Gül
Ağgülü Marla
Ağgülü Marla
“Kırk yıl boyunca öğretmenlik yaptım. Okula, mabede gider gibi gittim. Hiçbir derse abdestsiz girmedim..! Nurettin Topçu
Reklam
Bugünlerde ruhsuz, cansız, bedensiz gibiyim. Varım ama yokluğumla daha çok belirginim. Sesim fazlalık, suskunluğum sesler arasında en berbat sese ait. Baktığım yer yönde bir korku film izler gibi duvarlar duruyor karşımda. Uyuşmuş parmaklarımla neye dokunsam, kırılıp parçalar haline dönüşüyor. Gözlerimi herkesten alıkoyuyorum. Sanki baktığım an göreceklermiş kuşkusu sarıyor göğüs kafesimde atan belirsiz duyguyu. Berrak ve temiz bir hava; ihtiyaç duyduğum. Kar yağsa da içime çeksem o kirlenmemiş havayı. Derunuma işlese de, ferahlık verse rüzgarın eşsiz tadı. Uzunca bir yol gitsem, soluk soluğa kalsam da kendimi hissetsem. Yüzyılın yorgunluğu değil üzerimdeki, yüzyılın beklemesi yığılı, dizlerimde yatan. Yabancı bir şehirde kaybolmaktan korkmadım hiç, kendi içimde kaybolmaktan korktuğum kadar. Bir yaprak düşene kadar nasıl sararıp soluyorsa, nasıl can havliyle kendini kurtarırcasına rüzgarın kollarına atıyorsa en güvenli yere düşmek için, öyleyim ben de. O rüzgara teslim olmaya hazırım, yeter ki essin, essin de can gelsin kirpiklerime...
Zeynep Gül
Zeynep Gül
Hâl-i İntizar
Ruhumuzdaki yalnızlık ızdırabını hiçbir behçet duygusu kapatamıyor. Hiçbir beşer galip gelemiyor. Bedenimiz bizi nereye götürürse götürsün, gözümüz neyi görürse görsün, kalp gözü bu ızdırabın içinde daima karanlık bakıyor. Ağlaması bundan, susması, sükut etmesi bundan. İliklerimize kadar işleyen bu hâl, sevdadan da, sevgiden de mahrum bırakıyor gönlümüzü. Unutuyor insan bu hisleri zamanla. Etrafımızda olup bitenlere algımız kapanıyor. Kötüye dair ne varsa dahi taahhüd etmiyor, endişelenmiyor, kanamıyor yara, ağlayamıyor. Bu bir çeşit hâl-i intizardır, acıyla hemhal olmaktır... Hayattır.
Zeynep Gül
Zeynep Gül
Düşünceleri yan yana, alt alta getirmez şair.Şair mantık ve sözü de birbiri üstüne yığmaz. Şair önce kelimelere ve nihayet şiirin bütününe bizim (dağılmış olan) beşeri durumumuzu toparlar.Varoluşumuza bağlı endişelerimizi kümeler... İsmet Özel (75 yaşında)
gecenin dürüstlüğünden herkes kuşkulanır korkulur o kuş yüklü iniltilerden ve mor ağzını gecenin kumuna batıran ben çağdaş serüvenler adına bütün fotoğraflarını yakan yakan ve bekleyen. İsmet Özel
Kitaplar bedava olsaydı sanırım çalışmazdım. Kazancımın büyük oranı kitaplarıma gidiyor. Çevremdekiler bu durumu anlamamakla beraber sebebine makul bir cevap da bulamıyorlar kendi aralarında. Hâlbuki sevmiyorum para karşılığında alabilinen başka hiçbir şeyi kitaplar kadar. Dünyevi yatırım bana göre değil. Kalacaksa benden sonrakilere kitaplarım kalsın. Kıymet bilene emanet...
Reklam
Saçma sapan!
Harcamalar söz kesimiyle başlıyor; nişana salon tut,kınaya salon tut, düğüne daha büyük salon tut;tut Allah’ım tut! Masraf üstüne masraf; borç üstüne borç! Düğün sonrası kavgalar başlıyor; evlilikler başlamadan bitiyor. Gösteriş merakından kurtulamadık
Ne aşkınız aşka, ne hırslarınız hırsa, ne gamınız gama, ne neşeniz neşeye benziyor; dostlukta hodbin, kinde korkak ve fedakârlıkta gösterişçisiniz!.. Salih Mirzabeyoğlu
Dedi ki: Dostluk, nazik bir çiçektir; ona itina etmek gerekir. Salih Mirzabeyoğlu
Damla, kendini tamamlayınca damlar...
Kelimelerin yığılmasından kavramlar, kavramların yığılmasından da ilim oluşur. (1999) Salih Mirzabeyoğlu
Allahuâlem, bâtının zahirde gözüktüğü bir devirdeyiz... (1999) Salih Mirzabeyoğlu
Reklam
Ham olmayın.Benim söylediklerim havada kalmasın.Size kitap okuyun demiyorum ama güzel kitaplar okuyun. Size hitap eden kitaplar olsun. Salih Mirzabeyoğlu
Samimiyet, dilimiz ile kalbimizin, yazdıklarımız ile yaptıklarımızın birbirini tutmasıdır. İbrahim Tenekeci
Gizemli bir suskunluğun Dargın diliyim. Kan gülleri büyütürüm Sabır saksılarında...
"Çünkü bir memlekette ekmek fiyatına zam yapılırsa, bunu bütün zaruri ihtiyaçların pahalaşması gibi bir hareket kovalar ki, halkımız bundan büyük ızdırap çeker." Sultan Abdülhamid Han
Tarih ilmi fâidesi herkese şâmil olan bir ilimdir. Ulemânın zekâsını artırır. Ukalâyı uyarır, basiret gözünü açar. Avamı eski bilgilere, havvâsı da gizli sırlara vâsıl eder.