Herkes kendi ölümüne dünyanın sonu diye bakar. Oysa tanıdıklarının ölümünü, onunla bir ölçüde kişisel ilişkisi yoksa, kendisininkiyle karşılaştırıldığında ilgilenmeye değmeyen bir konu sayar.
Örneğin turistik bir yerde ya da ziyaret edilebilecek güzel bir yerde, oraya tepki göstermek, onu etkilemek için adlarını yazarlar. Çünkü burası onları etkilemez. Gene pek bilmedikleri az bulunan bir hayvana bakmakla kalmazlar. Onu kışkırtmaları, onunla oynamaları, ona takılmaları, salt etki tepkiyi yaşamaları gerekir. İstemeyi uyarmak için duyulan bu gereksinim kendini kağıt oyunları uydurup oynamada gösterir. Bunlarda insanlığın en acıklı yanı dile gelir gerçekten.