Merve Güğümlü
@MerveGugumlu
Doksanlı yıllarda doğdu. Gezmek ve okumak dışında kaydadeğer bir özelliği bulunmamaktadır.
Beyaz yakalı kölemtrak
Lisans
Ankara
44 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bu adamın yazdıkları beni çok etkiliyor
Ayşegül Topcu Sesli
@aysegulvekitaplar
·15 Eylül 2022 16:33
Bir an tekmelenen çocuğun “ Aşağı bakmayacağız!” diye bağırmasının muhatabının kendisi olduğunu sanarak duraksadı ancak dışarıdaki çocuklar da aynı şekilde bağırınca, bunun bir slogan olduğunu anlayarak yoluna devam etti.
Sayfa 53Kitabı okudu
2020'nin en iyi yerli ve yabancı kitabı size göre hangileridir?
Bu sene okuduğunuz en iyi yerli ve yabancı kitap ve yazarı nedir? Sebepleriyle paylaşırsanız birbirimize için çok faydalı olur bence.
Benim yerli adayım "Binbir Feet Masalları" - Ömer Evren Kuzu
Yabancı adayım "Sineklerin Tanrısı" - William Golding
Nedenlerine gelince:
Binbir Feet Masalları gerçekten bir efsane. İlk kitap olmasına inanamadığım bir kitap. İlk baskısına sahip olmanın şans olduğuna inanıyorum. Detaylı incelemeyi daha önce yapmıştım. Kitabın sayfasında okuyabilirsiniz.
Sineklerin Tanrısı ise bu kadar geç okuduğum için her satırında pişman olduğum aşırı iyi bir kitap. Gerçekten çok üzüldüm daha önce okumamış olduğum için. Kitaptan uyarlama filmini de izlemiştim ama kitap versiyonu bambaşka. İnsan içgüdülerini çocuklar üzerinden tahlil etme ve belki de bugün bile maruz kaldığımız kötülükleri anlama konusunda enfes bir kaynak. Çevirisi de harika olmuş. Mina Urgan da böyle güzel bir çeviri yaptığı için övgüyü hakediyor.
Benim için seneye damgasını vuran yerli ve yabancı kitaplar bunlardı. Herkese tavsiye ederim, kesinlikle pişman olacağınızı düşünmüyorum.
Sizlerin de önerilerinizi okumak isterim herkese mutlu seneler!!
Okur Takip Önerileri
Tekrar mutlu hissetmek için wattpad okusam işe yarar mı bunu düşünüyorum. Belki de çok sıktık kendimizi belki de gerçekten cehalet ve zevksizliği tercih etmeli. Böyleyken ukala bir mutsuz gibi görünüyorum diğer türlü belki aptal ama mutlu görünürdüm. Gelme kış.
Bazı kitaplar beni çok etkiliyor. Okuyup bitirince pişman oluyorum ama sonrasında dayanamıyor tekrar okuyorum. Tekrar üzülüyorum. Bugün de öyle bir gün hem zaten işsizim de.
Biraz sert olduğu için incelemeyi kaldırdım ama Elif Şafak gerçekten kötü bir yazar. İngilizce metinleri İngiliz dili ve edebiyatı açısından önemli olabilir, okumadım bilmiyorum ama Türkçe metinler çok kötü. Kusuru bakmayın kötü değil çok kötü.
İntihar eden çocuğa çok üzüldüm ama annesine babasına daha çok üzüldüm. Ömür boyu yoksulluğun vicdan azabı çekecekler. Yapılmasın böyle şeyler.
İşten çıkarılmak yasak ama istifa etmek serbest. Hatta zorunlu. Zorunlu serbest. Anlatamadım ama yaşadım biliyorum.
Burada da takip edip nezaketen geri dönünce takipten çıkan var. Bitmedi etkileşim sevdanız bitmedi.
Korona takip uygulamasına göre şu an Ankara'da pozitif olmayan tek canlı kedim (mi acaba?)
Twitter'dan geçen bahsettiğim yazara ulaştım. Övgülerimi yüzüne karşı da söyledim. Gerçekten okumak isteyen ve benim adımı verecek üç kişiye kitabını hediye etmek istediğini söyledi. Yaaaaa 😹😹😹😹
Şunu hic unutmam; bilmemek suçtur. O yuzden bugün başımıza gelen ve gelecekte gelecek olanların hiçbirinin mazereti "bilmiyorduk" olamaz. Hesap geliyor bakalım hangimize ne kadar düşecek.
Merhametli bir insanım ama sen ölsen çok üzülmem "vasat" kelimesini "kötü" yerine kullanan şahıs. Hem dümdüz "kötü" yerine arapça "kötü" kullanmak hoşuna gidiyor, hem de Arapça kötü ne demek bilmiyorsun.
Not: Az üzülürüm ama tabi manyak mıyım ben? Siz yine de anlamını bilmediğiniz kelimeleri çok kullanmamaya çalışın ama anacım.
Bir yazarı ilk kitabında keşfetmeyi çok seviyorum. Henüz suyu çıkmamışken, kimseler de bilmezken. İlk kitapların ilk baskılarından oluşan bir kolleksiyonum var ve bu sanırım hayatta sahip olduğum için en fazla gurur duyduğum şey. İki gün önce yine birini keşfettim ve adamın diline aşık oldum ya. Kitaptaki kadını kıskandım "ben olsam asla gitmezdim" falan dedim. Halbuki giderdim. İyi yazarla yaşanmaz. Seversin, yorulursun sonra da gidersin. Şu Ömer Evren Kuzu neye benziyor mesela bilmiyorum ama üçüncü kez kurcalıyorum kitabını. Bu siteye de ben ekledim, bundan kendime gurur devşirdim ^^. Keşke elimde olsaydı da Hakan Günday ve Murat Menteş'i de hiç görmeseydim, tiplerini bilmeseydim ama ilk kitaplarının ilk baskıları elimde olsaydı. OF!
Aptala aptal dediğimiz için aptalın bize aptalca sitem etmediği bir dünyada yaşamayı dilerdim. Öyle bir dünyada rahatça "Hercai mi okuyorsun ne kadar aptalsın. Yok hayır yazarını kıskanmıyorum, yazarını benim asla inanmadığım insan aptallığının dibini keşfettiği için takdir ediyorum ki bu aptallığın dibi sen oluyorsun. Keşke bunu anlayabileceğin zekaya 10 dakikalığına da sahip olsaydın ^^" diyebilirdim.
Ama o dünyada değil, "sanane ya sananeeee! İstersem Pucca okur istersem Hercai okurum SANANEEE" dendiği ve tartışmanın da bittiği bir dünyada yaşıyorum. Ölsem mi acaba? Evet keşke ölsem ya da girmek için minimum iq puanı şartının 120 olduğu bir adaya hapsedilsem.