Aziz, Sıddık, Mübarek Kardeşlerim ve Hizmet-i Kur’âniyede Çalışkan ve Kuvvetli Arkadaşlarım ve Tarîk-ı Hakta ve Berzah Seyahatinde ve Ahiret Yolunda Nurânî Yoldaşlarım!
Sizin bayramınızı, Leyle-i Kadrinizi, Ramazan-ı Şerifte makbul dualarınızı bütün ruh u canımla tebrik ve tes’id ediyorum. Cenab-ı Hak, bu bayramın sürurunu, hakikî ve geniş ve umumî sürura mukaddeme ve vesile eylesin, âmin.
Evren cesur olanın yanındadır. Yaşamını en yüksek düzeyine ulaştırmayı başardığında, ruhunun gücü sana kılavuzluk edecek ve seni muhteşem hazinelerle dolu büyülü bir yere götürecektir
Ferrari'sini Satan Bilge
Dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde Ben onsuz edemem. Eli elimin içinde olmalı. Gözlerine bakmalıyım Sesini işitmeliyim Beraber yemek yemeliyiz Ara sıra gülmeliyiz. Yapamam, onsuz edemem ..
Sait Faik Abasıyanık
OTUZ BEŞ YAŞ
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Mutluluğun sırrı basittir: Gerçekten yapmayı sevdiğiniz şeyi bulun ve sonra tüm enerjinizi onu gerçekleştirmeye yöneltin. Bunu yaptığınızda yaşamınız zenginleşir ve tüm arzularınız kolayca ve fazlasıyla gerçekleşir.
Ferrari'sini Satan Bilge
Batıyı kara kara düşündüren, kimi zaman en aptalca çılgınlıklara sürükleyen bu sorudur kaderin bu çetin sorusudur. İnsanlığın ihtiyacına cevap verebilecek bir metafizikten yoksun oluşunu kendisine itiraf bile ettirmek istemeyen ruh yoksulluğudur.Batıyı bunaltan, bunalımdan bunalıma sürükleyen bu ışıksızlıktır, bu cevapsızlıktır. İslâma teslim olmamanın, üstelik onunla gizli , açık yüzyıllarca savaşmanın kader, zaman tarih tarafından alınan öcüdür bu.
TÂ MAVERÂDAN
Rüzgâr öyle esti, öyle esti ki, Her şey uçup gitti, kaldı Yaradan. Ayna düştü, hayal, perdelerdeki Bir akiscik gibi çıktı aradan.
Sırtımı uykuda dürtüyor bir el; Fırla yatağından koşar adım gel! O bir minicik zar, kabuğunu del! Seni çağıran var, tå maverådan!
(1958)
Görünüşte o bütün dünyayı tutmakta, gercekteyse dünya ve insanlık artık âdeta şifasız hale geldiğini anladığı veya duyduğu yarasının ateşiyle bir damlada olsa Batı kadehindeki suyu başına çekmekte.