Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve Nur Bakar

Kıskançlık
Kıskançlık, ilkel ve eğitilmesi gereken bir duygudur. Ateşin odunu yediği gibi insanı yer bitirir. Bu sebeple kıskanç insanlar hiç rahat değildirler.
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
Şüphe
Şüphe, kaygıyı ve korkuyu artıran bir duygudur. Bu duygu eğer olumlu yorumlanırsa, insana faydalı olur. Ayrıca şüphe, insanı korku ve kaygı duyduğu, kendisini üzen şeylere karşı diri tutar.
Sayfa 172Kitabı okudu
Çalışmanın neticesini düşünmek, insanın kaygısını artırır. Bu da başaramama korkusunu doğurduğu için, daha çok hayal kırıklığı yaşatır.
Sayfa 135Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Son yıllarda 'bireyselleşme'nin hız kazanmasıyla ilişkiler ve pek çok şey değişti. İnsanın kendisi acı çekerken, karşısındakinin mutluluğu için çabalaması modern bakışa pek uymuyordu, buna tepki olarak "kendini memnun et" mesajı verildi. Bu da, toplumdaki ilişkileri zayıflatmakla beraber, insanlar arasındaki sevgi, korku, güven bağını zedeledi. Neticede insan kendini depresyonun kucağında buldu.
Kendini boşuna harcamış olur insan, Dilediğine erer de sevinç duymazsa. Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi, Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa.
Reklam
O zaman insandın asıl, Yapmaya yüreğin olduğu zaman.
Sevgini de böyle bileceğim bundan sonra: İstemekte yiğit, yapmaya gelince korkak, öyle mi? Hayatın incisi saydığın şeye can atacaksın, Ve kendi gözünde bir yüreksiz kalarak yaşayacaksın.
Sen de gel, karanlık gece; En kara cehennem dumanlarına sarın da gel, Gel ki görmesin açacağı yarayı Keskin hançerimin gözü bile.
Başımızı derde sokmak için, Şeytanın doğru da söylediği olmaz mı bize? Yalansız bir iki yemle avlayıp bizi Sürükler kalleşçe uçurumlara.
"Nerede benim ruhum?" diye sordu Mari. "Geçmişimde. Sürdürmeyi hayal ettiğim yaşamda. Ruhumu nerede bıraktım biliyor musunuz? Güzel bir evim, iyi bir kocam ve işim olduğu ve bunlardan kurtulmak istediğim halde buna cesaret edemediğim yerde hapis bıraktım ruhumu."
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
Kayıp Denizci
Bir insan ayağını veya gözünü kaybettiğinde, neyi kaybettiğini bilir, ama benliğini -kendini- kaybettiğinde bunu bilemez, çünkü bunu bilecek bir "ben" artık ortalıkta yoktur.
Bir Kimlik Sorunu
Kendimiz olabilmek için kendimize sahip olmalıyız, hayat hikayemize sahip çıkmalı, onu kaybettiğimizde yeniden edinmeliyiz. Kendimizi "hatırlayarak", kendi içsel anlatımımızı yeniden derlemeliyiz. Kişinin kendini ve benliğini koruyabilmesi için böyle bir anlatıya, süreklilik gösteren bir içsel anlatıya ihtiyacı vardır.
Sayfa 134Kitabı okudu
Kayıp Denizci
Yapabileceği bir şeyi tutkuyla aradığı gün gibi ortadaydı. Bir şey yapmak, bir şey olmak, bir şey hissetmek istiyordu ama yapamıyordu; bir anlam, bir amaç peşindeydi. Freud'un deyişiyle "çalışmak ve sevmek" istiyordu.
Bastırılmaz bir iyimserim. İyimserliğim bireylerde şiddet kullanmamanın sonsuz olanağı olduğu inancına dayanıyor. Onu kendi varlığınızda geliştirdiğiniz ölçüde daha bulaşıcı olur, sonunda çevre onunla dolup taşar. Usul usul bütün dünyayı silip süpürebilir. Bence şiddet kulllanmama hiçbir biçim ya da kalıpta edilginlik değil. Benim anladığım anlamda şiddet kullanmama dünyanın en etkin gücü... Şiddet kullanmama yüce yasadır.
Sayfa 159 - BiblosKitabı okudu
Geri13
59 öğeden 46 ile 59 arasındakiler gösteriliyor.