Çağımızda, bir şeyi anlatmanın önemi kalmadı. Sır dönemi kapandı. Alenilik salgını yüzünden medyatik ifşaat ve teşhir çılgınlığı yüzünden, monotonluğun sistemleştirilmesi yüzünden... Her şey otomatikman pornografikleşti. Şeffalığın ilkeselleşmesi de yapılan işlerin faziletliliğine duyulan güvenin açığa çıkmasını kolaylaştıracağı yerde, arsızlığın rahatça ilanına vardı. Merak preslendi, bereketini yitirdi. Herşet uluorta olunca, sebepsizlik ve sonuçsuzluk neşet etti ve kanıksandı. Görünmek de saklanmak da büyük bir mesele haline geldi.
Elealı Zenon'a göre, bir işin önce yarısı, sonra kalan kısmın yarısı, daha sonra kalan kısmın yarısı yapılırsa ve bu hep böyle devam ederse, o iş asla tamamlanmazdı.
Felaketin her an ve her yönden gelebileceğini anlarsan, kendini beğenmişliğinden kaynaklanan şimdi ve buraya ilişkin teessüfünden uzaklaşabilecek kadar hızlanırsın.
Bazı Sümer rahibeleri, evlenseler bile çocukları olmamalı idi. Kazara böyle doğan çocuklar öldürülürdü. Çünkü bu kadınlar Tanrının karısı olduğundan doğan çocuklarda Tanrının çocuğu sayılıyordu. Sümerliler bir ölümlüden Tanrının çocuğunu istemiyorlardı. Bu ve Kur andaki bir ayet İsanın neden Tanrının oğlu olarak kabul edildiğine bir açıklık getiriyor.
" İmranın karısı şöyle demişti. ' Rabbim karnımdakini azatlı bir kul olarak sana adadım. Adağımı kabul buyur, Rabbim onu kız doğurdum, ona Meryem adını verdim. Kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu sana ısmarlıyorum' dedi. Rabbi onu hüsnükabul gösterdi ve güzel bir bitki gibi yetiştirdi.... (Ali İmran 35-37)
Meryem mabede adanmış ve orada yetişmiş bir kızdı. Herhangi bir şekilde, bazı kitaplara göre de nişanlısı Yusuftan hamile kalmıştı. Onu gidip ücra bir köşede doğurması, Tanrının çocuğu diye öldürülmesinden korktuğu için olmalı. İsa büyürken Tanrının oğlu olduğu kendisine aşılanmış bulunduğundan, 'Ben Tanrının oğluyum' diyerek ortaya çıkması geç de olsa ölümüne neden olmuş olmalı.
Ayrıca Barnabas, İsanın çarmıha gerilediğini, gerilenin Judas olduğunu; Hristiyan öğretmen Bassilides de çarmıha gerilenin Simon of Sirene olduğunu; Mosheim da İsa'nın aslında bulunmadığını, yalnız hayal edildiğini söylüyor.
Sümer de Tanrı bir kez olmak üzere duvar arkasından konuşuyor. Bilgilik Tanrısı Enki, tufanın olacağını Ziusudra ya duvarın arkasından bildirmiştir.
Neden duvarın arkası? Tanrılar meclisi insanoğlunun çok gürültü yapması sebebiyle yok edilmesine karar verir. Tanrıların babası Enlil insanlara bunun söylenmesini yasaklar ve Tanrılara yemin ettirir. Buna gönlü el vermeyen Enki, Şurrupak kralı Ziusudraya bir duvarın arkasına geçmesini söyler. Bu sayede diyeceklerini duvara söyleyerek hem yeminine sadık kalacak, hem de insanoğlunun duymasını sağlayacaktır.
Sümerliler de, okul tabletlerine göre 6 gün çalışma, 7.gün dinleme var. Bu Yahudilere Sabat olarak geçmiş. On emirde Sabatı düşün, onu kutsal gün olarak gör deniyor. Yahudilerde ve Kuran a göre Tanrı 6 günde dünyayı yaratıp 7.gün dinlenmiş. Bu günün Cumartesi olması da Babillilerden geçmiş. Babilliler her ayın 7.gününde (şapatu) bir kutlama yaparlardı. Bu üzgünlüğü ve nefis terbiyesini ifade eden ve Satürn gezegenine adanmış bir gündü. Satürn kötü güçlerin temsilcisiydi.