Kuşkusuz Steinbeck hayranları böyle bir eserinin yaratılmasını doğal karşılayacaktır. Bu eser Steinbeck'in ve özellikle de Kaliforniya, Salinas bölgelerinin ne derece önemli olduğunu gözler önüne sermektedir. İleride yazmış olduğu şaheserlere(Gazap Üzümleri, Cennetin Doğusu vs.) bir prototiptir. Bilinmeyen Bir Tanrı'ya bir nevi insanın dinler üzerindeki sorgulamasını içerir. İnsanın doğayla ve ondan da ziyade toprakla olan bağını Steinbeck, Joseph karakteri üzerinden bizlere gösterir. Bu öyle bir hal alır ki uğruna her şeyini feda etmeye hazır olan bir karakterle karşı karşı kalırız. Toprakla olan bağı öyle bir anlatır ki Steinbeck, tam bu sayfalarda şu soru zihnimde belirir: "Acaba her yerden yaralanan insanoğlu bir darbeyi de topraktan alır mı?" Demeye kalmaz Steinbeck bizleri bu acıyla yüzleştirir. Doğayı bilinçsizce katleden insanoğlu, toprağı da belki bu kadar taptığı için onu verimsizleştirir ve Joseph'in putperestliğine sebebiyet veren ağaç ölür. Ölen acaba sadece ağaç mıdır? Ya doğan çocuğu...? Peki ya Joseph'in karısı Elizabeth? İnsanoğlu dünyaya geldiğinden bu yana hırsı ve ilahları(putları) uğruna kaç canın yitirilmesine sebebiyet verdi? Kaç can bu uğurda yok oldu. Kaç can sırf insan olduğu için bile sevilmeye layıkken bir amaç uğruna heder oldu. Şüphesiz Steinbeck insanlığın ve insan kalmaya çalışanların yazarıdır.