Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mirsad tanrisever

Geri Dönüş
Zaman ileriye doğru akıyor, oysa umutlar hep geçmişe takılı kaldı.
Reklam
Kötülüğün zaferi için gereken tek şey iyi insanların hiçbir şey yapmamasıdır, bu yüzden sessiz kalmayın
Hani dünya malı dünyada kalıyordu?
Öyle ya dünya malı dünyada kalır. 1.2.3. Evi alıyorum sanmayın ki aç gözlü biriyim.dunya malı nolacak ha 1 ha 2 ha 3. Abi diyorum mont al , burs ver , yemek kartı ver öğrencilere, depremzedeler var kira desteği ver , başarılı çocukları okut... Valla param yok durumum yok bu sene . Ve sonra? 2 gün sonra en iyi ayakkabı , en iyi araba, son model telefon peşinde koşarken gördüğüm fakirler (!) Ve aylık cep harçlığını , bana burs verdiğiniz kişilere verin diye gönderen üniversite öğrencilerim... Sahi kim zengin kim fakir bu ülkede ? Bir tl paylaşamayan mi yoksa öğrencilik halinden fedakarlık yapıp destek olan mı? Amaç sitem değil, olsa olsa komşusu açken tok yatanların gözüne lafı sokmak olur bu paylaşımda...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne muhteşem şey nefes almak!
Ne muhteşem şey nefes almak, saatlerce bir madende toz içinde çalıştıktan sonra açık havada... Ne muhteşem şey nefes almak, saatlerce buz altında kalıp kıyıya ulaşınca... Bir ameliyathane önünde iyi haber bekleyip ,istenilen haber gelince , Karabasan gibi çöken karanlık geceden sabahın güneşine ulaşınca, Göğüs kafesine tonlarca ağırlık gibi bastıran belalardan Azad olunca , Ne muhteşem şey nefes almak ...
İsmi değişen kölelik...
Yüzyıllar geçti. Önce insanın bedeni köle edildi. Sonra eşit insan kavramı geldi. Bedenler özgür ama emek köle edildi. Sonra emek kutsaldır denildi ve insanca yaşam koşulları adı altında (!)emek sömrüldü. Yetmedi ,modern dünyada ruhlar esir edildi. En iyi insan işini en iyi yapandır, en iyi insan çok çalışıp az konuşanlar oldu. Oysa ne kölelik bitti ne insanlık tam olarak insan olabildi ....
Reklam
Yolların sonu
Atsız kitabına bu ismi verirken ne düşünmüştü bilmiyorum , bildiğim bir şey var artık, yol diye bir şey yok sonuda yok başı da. Terkedilmişliğin kıyısında çıkmaz sokaklarda boğulup kalıyor insan. Kafka'nin yaşamaya değer ne var diyip sonunu getirmediği bu hayatta ne kazanacağım onu da bilmiyorum . Gri ankara gibi bir grilik. Ve sürekli Godot'u bekliyorum ve biliyorum gelmeyecek...
BİNGÖL ÇOBANLARI Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum. Bu dağların en eski âşinasıdır soyum, Bekçileri gibiyiz ebenced buraların. Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi, Her gün aynı pınardan doldurur destimizi Kırlara açılırız çıngıraklarımızla... Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni; Kuzular bize
Cihânda ‘âşık-ı mecrûha sanma râhat olur Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur Ölünce dermeni kalsun çıkarmanız dilden Tahammül eyleyemem ol da bir cerâhat olur Le’îme renciş-i hatır verir kerem etmek Mukayyed olmasun erbâb-ı dil ki zahmet olur Zamânede yine bir berk-i ‘îş girmez ele Felek müsâ’ade itmez ne bî-mürüvvet olur Yakında kûy-ı harâbâta uğradım Yahyâ Ne hûb cây-ı safâ gûşe-i ferâgat olur Şeyhülislâm Yahya
buraya neden yazıyorum ?
not defterine yazarım kitaplardaki alıntıları. burası bu işi kolaylaştırıyor. beğeni veya başka amaçla değil dönüp dönüp okumak için buraya yazıyorum....