Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Loana

Susmak ve dinlemek zamanı...
“Bir zaman gelir, beni, Atatürk’ü unutmak, unutturmak isteyen gayretler belirir. Fikirlerimi, öğreti'mi inkâr edenler, beni çekiştirenler, karalayanlar çıkar. Hattâ bunu yapanlar benim yakın bildiklerim, inandıklarım da olabilir. Fakat benim ektiğim tohumlar o kadar özlüdür, o kadar kuvvetlidir ki, fikirlerim, öğreti’m Çin’den döner, Hint'ten, Mısır'dan döner dolaşır gene gelir; feyizli neticeleri kalpleri doldurur!” Mustafa Kemal ATATÜRK
Reklam
Atatürk'ün istediği gençlik...
"Asla hatırınızdan çıkarmayın ki, Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller ister. Bilim ve teknik bakımından, beden bakımından kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Onları bu nitelik ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir. Sizin beceriniz ve özveriniz ölçüsünde yüksek olacaktır eserin değeri. Sizin başarınız, Cumhuriyetimizin başarısı olacaktır."
Doğum Günün Kutlu Olsun Atam!
“Ne Damat Ferit, ne İngilizler, ne de Karadeniz’in azgın dalgaları Mustafa Kemal’in gidişini durdurabildi. Bandırma vapuru her an alabora olma tehlikesi içinde dalgalarla boğuşa didişe yol almıştı. 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü saat 06.00’da sabahın serinliğinde Samsun önünde demir atıldı. Yaşlı ve yıpranmış tekne başardığı tarihi olaydan habersiz ve sessizdi.” - Bu Vatan Böyle Kurtuldu, Erol Mütercimler 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun! Derin bir saygı, büyük bir sevgi, yoğun bir minnet ve dinmek bilmeyen bir hasret ile...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tarihini bilmeyen uluslar yok olmaya mahkûmdur...
16 Mayıs 1919 sabahı, Mustafa Kemal Paşa’yı Galata rıhtımına götürecek otomobil Şişli’deki evin kapısı önünde bekliyordu. Yakın arkadaşları uğurlamaya gelmişlerdi. Tam hareket edecekken Bahriye Nazırı (Deniz Bakanı) Rauf Bey, Mustafa Kemal’in yanına yaklaştı, kendisiyle görüşmek istediğini söyledi; iki arkadaş çalışma odasına girdiler. Rauf Bey, “Öğrendiğime göre senin bineceğin vapur izlenecektir. Ya vapurun İstanbul’dan hareketine izin verilmeyecek ya da Karadeniz’de batırılacakmış,” dedi. Aynı haberi daha önce de birkaç yerden duyan Mustafa Kemal, “Gidersem tutuklayacaklar ya da batıracaklar; gitmezsem ne olacak? Gene tutuklayacaklar; kim bilir neler yapacaklar. Fakat yurt ve ulus ne olacak? Ben gideceğim. Senin de başın sıkışırsa hemen bana katıl…” dedi. - Bu Vatan Böyle Kurtuldu, Erol Mütercimler
Peki neden Millî Egemenlik Bayramı?
Ölümsüz Mustafa Kemal Milli Egemenlik kavramını şöyle tanımlıyor: “Millî egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, mahvolur. Milletlerin tutsaklığı üzerine kurulmuş kurumlar her yerde yıkılmaya mahkûmdur. Milletin irade ve emeline uymayanların sonu hüsrandır, yok olmaktır.” Ve Atamız’ın 23 Nisan’ı armağan ettiği, ülkemizi ışığa boğacak olan “küçük hanımlar ve küçük beyler”e seslenişi: “Türk gençleri, Türk çocukları! Hep ileri! Hep Yüksek Ülkü’ye yürüyün. Vatan ve gerçek aşkıyla dopdolu, hep ışık serpin çevrenize. Ve ışık aramayı sürdürün! Bu sayededir ki, sizler bugünlerden daha mutlu günler yaşayacaksınız. Bizim göremeyeceğimiz yüksek mutluluklara erişeceksiniz.” Türk Milleti için bir mucize, bir lütuf olan Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Ruhu Şad olsun!
Reklam
Mustafa Kemalsiz Bir Çanakkale Savaşları Tarihi Yazılamaz
I. Dünya Savaşı başladığında Bulgaristan Sofya’da “ateşemiliter” olan Mustafa Kemal, “Avrupa’daki rahatını” bırakarak “vatan ve millete borcunu ödemek için” adeta “gönüllü” olarak Çanakkale Savaşlarına katılmıştır. Mustafa Kemal, Kasım 1914’te, Başkomutanlık Vekaleti’ne müracaat ederek cephede aktif bir göreve getirilmek istemiş, ancak kendisine, “Sizin için orduda her zaman bir görev vardır. Ancak Sofya Ateşemiliterliği’ni daha önemli gördüğümüzden sizi orada bırakıyoruz” cevabı verilmiştir. Bunun üzerine Mustafa Kemal, Aralık 1914’te Sofya’dan Başkomutan Vekili Enver Paşa’ya bir mektup yazarak cephede aktif görev alma isteğini yenilemiştir: “Vatanın müdafaasına ait faal vazifelerden daha mühim ve yüce bir vazife olamaz. Arkadaşlarım muharebe cephelerinde, ateş hatlarında bulunurken ben Sofya’da ateşemiliterlik yapamam! Eğer birinci sınıf subay olmak liyakatinden mahrumsam, kanaatiniz bu ise, lütfen açık söyleyiniz.” Sinan Meydan
Seni anıyor ve aydınlığını arıyoruz Atam…
Atatürk, dünya üzerinde yeni bir devir açmış bir insandır. Ben, O’nun Türk kadınlarına hak vererek ve bir ülkede anayı, yakışır olduğu yüceliğe eriştirerek Batı’ya ders verdiğini nasıl unuturum. Prenses Aleksandrina, Uluslararası Kadınlar Birliği Delegesi
Türkiye Cumhuriyeti O’nun Işığıyla Ebediyen Yaşayacak
“Her 10 Kasım’da Atatürk’ü neden mi çok büyük bir özlemle ve minnetle anıyoruz?” İşte yanıtı: Atatürk’ün Cumhuriyeti yoksul, perişan, cahil, yılgın, moralsiz ve emperyalizmle kuşatılmış ve kışkırtılmış bir topluluktan önce bir “birlik”, sonra bir ordu, sonra da bir millet yaratmıştır. Sinan Meydan
156 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.