Çılgın kalabalıktan uzak!
Bir kitabı neden okuruz ki? Ya kapağı dikkatimizi çeker, ya içeriği ya da bazen ismi. Bu kitapta benim hemen almamı düşündüren fikirse ismiydi. Bana baya güzel farklı olaylar varmış hissi vermişti. Yazar gerçekten işini iyi biliyor betimlemeler olsun ismi olsun kusursuzdu. Ben detaycı ve ince fikirli bir insan olarak okuduğum bir kitapta hep anlatımın daha da belirgin olmasını sevmişimdir. Mesela bir evden bahsedilirken tuğladan yapma bir evdi değilde evin panjurları rengi dışındaki bahçesini bile dikkatlice okumayı severim. Görselciyim ve okuduklarımı da gözümde canladırabilmeyi çok severim. Bu sebepten yazar tam benim isteğime uygun bir kitap yazmış diyebiliriz. Resmedebilecek bir betimleme sunmuş.
Ancak konuya gelecek olursak 3 erkek arasında kalan Bathseba'nın olaylardaki tavrı yaşadıkları biraz olsun sinirimi bozmadı değil. Amcasından kalan büyük bir çiftliğin başına geçmesiyle olaylar başlıyor. Onu çok öncelerden beridir seven çoban Oak' a üzüldüğümden hep haksızlık yaptığını düşünüyorum. Kibirli ve dik başlı hareketler yapmasıyla sonuçta 3 erkeğinde kalbini kırıyor ve sonuç ne olursa olsun en azından güzel bitti.
Tabi benim isimden anladığım bir içerik içinde yoktu Çılgın kalabalıktan uzak bir hayat ve daha güzel bir hikaye okumayı düşünsemde yazarın yazarlığına söz yok harika bir iş çıkarmış. Umduğum gibi olmasa da ben kitabı beğendim okuyacak olanlara tavsiye ediyorum. Thomas hardy ' i 
Thomas Hardy ilk okumamdı. Teşekkür ediyorum. Kitapla kalınız. 
Çılgın Kalabalıktan Uzak
Okur Takip Önerileri
"Az sözcükle kurulan cümleler çoğu zaman, fazla konuşmaktan daha çok şey anlatır."
Buna karşılık kalp, dünya yüklerinden kurtulup ne kadar çok hafiflerse, ayetlerin anlamları da o kadar berrak bir şekilde gönle nakşolur.
"-Toprağa ektiğiniz tohumu hiç düşündünüz mü?"
Vakıa~63
"Elbette demir'in paslandığı gibi kalpler de paslanır.
Kuran okumak ve ölümü hatırlamak onun cilasıdır."
Ayet-i kerime de şöyle buyruldu;
《-Eğer onları azaba çarptırırsan şüphesiz onlar Senin kullarındır ve eğer onları bağışlarsan şüphesiz yalnız Sensin kudret sahibi, hitmet sahibi!》
Maide~118
"Onu hakkıyla okuyanlar, onu sürekli okumaktan asla bıkıp usanmazlar."
Şah&Sultan;
İsmi üzere İsmail Ş 
İskender Pala 
Şah ve Sultan ah ve Yavuz Sultan Selimden bahseden bir kitaptı. Çok beğenerek okudum. Daha öncede şah ve sultan arasındaki yaşanan olayları bilmeme rağmen kitap öyle ayrıntılı ve bilgi dolu yazılmış ki tarihimizin bilinmeyen gizli sırlarına erişmiş oldum.
Asıl mesele ne Şah ne de Sultan aslında. İkisininde ulaşamadığı bir güzellik olan Taçlı hatundu. Zaten kitapta onun ismiyle son buluyor. Taçlı ilk başta Ömer adında bir genci severken Şah tarafından eşi yapılıyor ve evlilik hayatları boyunca bunun kinini güdüp hep mutsuz oluyor Taçlı. Sonrasın da savaş esnasında Sultanın eline geçiyor o da vezirine hediye ediyor onu. Bu şekilde oradan oraya sürülüyor. Ve sonuçta Sultan içinde göz yaşı döküyor.
Kitapta ki soru şuydu. Sevgi neydi? Bir insan kaç kişiyi sevebilirdi? Bir gönül kaç gönle tutulabilirdi?
Harika şiirler ve yüksek bir belagat örneği olan bu harika kitabı herkese tavsiye ediyorum. İyi okumalar. Kitapla kalınız efendim.
"Hep seninçindir benim dünya gamın çekdiklerim
Yoksa ömrüm varı sensiz neylerim dünyayı ben."
~Selimî
Sultan Selim'e Şah İsmailden;
"-Hak kuluna nazar eyler
Hakkın kelamını söyler
Canlar gelir nasip diler
He deyüben gir içeri "