-Fakat en azından sevdiğim birisi var.
-O seni hiç sevmemiş olsa bile mi?
-Yürekten sevdiğin bir insan varsa, bir kişi olsun yeter, hayatın kurtulmuş demektir. O seni sevmese bile.
Sayfa 292Kitabı okudu
Sonrasında dua bile etmişti. Duanın sözleri dudaklarından tamamen gayri ihtiyari dökülüvermişti.
Semalardaki Yüce Efendimiz. Saf adın hak ettiği saygıyı görsün, Krallığın bize gelsin. Günahlarımızı bağışla. Ufacık adımlarımızı kutsa. Amin.
Sayfa 259Kitabı okudu
...kendimi özgür ve güçlü hissediyordum. Eğer bir kitap okuyucusu olmasaydım böyle hissedemezdim. Bundan böyle başıma ne gelirse gelsin okuyabildiğim, diğer insanların zihinlerine gerçekten dokunabildiğim için Tanrı'ya şükürler olsun.
Sayfa 248Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Soluk şafakta dışarıdaki diğer her şeyden daha yükseklere uzanan uzak ve belirgin bir şey vardı. Empire State Binası. New York'un upuzun mezar taşı.
Sayfa 154Kitabı okudu
İsa her ne olursa olsun "büyük adam" denen bir şeymiş. "Büyük adam" fikrinden hoşlandığımdan emin değilim; beni tedirgin ediyor. "Büyük adamların" genellikle insanlık için çok kanlı planları varmış.
Sayfa 149Kitabı okudu
Bazen kendini de bir makine olarak görür ve ister istemez sorumluluk duyardı. Fakat daha başka Dokuzuncu Yapımlar üretebilseydi muhakkak dünyaya hissetme becerileri olmadan gelmelerini sağlardı. Ve ölme becerileri olarak. Bu kadarını onlara çok görmezdi.
Sayfa 73Kitabı okudu
İlerleme fikri, bizi geleceğin dehşetinden koruyan bir koruma mekanizmasıdır.
Sayfa 436Kitabı okudu
Arrakis bıçağın yolunu öğretir... Kusurlu olan ne varsa kesip atmayı ve "Artık kusursuz, çünkü burada bitiyor," demeyi öğretir.
Sayfa 242Kitabı okudu
Düşlerle mi boğuşuyorsun?
Gölgelerle mi yarışıyorsun?
Uyurgezer gibi mi hareket ediyorsun?
Zaman geçip gitti.
Hayatın çalındı.
Boş işlerle uğraştın,
Aptallığının kurbanı oldun.
Sayfa 222Kitabı okudu
Bir insanın yaşayabileceği en korkunç aydınlanma anı, babasının da insan olduğunu, etiyle kemiğiyle insan olduğunu keşfettiği andır.
Sayfa 150Kitabı okudu
"Yeterince ilerlemiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemez."
Sayfa 10Kitabı okudu
Ben, o zamanlar, bir gün gelip öleceğini aklımdan bile geçirmediğim Atatürk'ün öncülüğü ve rehberliğiyle bu ideal Türkiye'ye yirmi yıl içinde varacağımızı umuyordum. Şimdi, o yirmi yıl üstünden bir yirmi yıl daha geçmiş bulunuyor. Fakat, biz, sosyal, kültürel ve ekonomik devrim şartları bakımından, hala romanımın ikinci bölümünde verdiğim ve karikatürünü yaptığım Ankara'nın içinde tepinip durmaktayız.
Sayfa 9
Masumiyet Müzesi, İstanbul'da öpüşecek bir yer bulamayan aşıklara sonsuza kadar açık kalacaktır.
Sayfa 573Kitabı okudu
Bana bir göz attı. "Sabırla, tevekkülle insanın kazanamayacağı kalp, fethedemeyeceği kale yoktur, değil mi?"
Sayfa 521Kitabı okudu
Bazan yalnız kendimin değil, hepimizin çok önemsiz olduğunu derinden hissederdim.
Sayfa 448Kitabı okudu