Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Deringöl

MÂNÂ DOLU GÖZLERİNDE SEVGİ SAKLI SÖZLERİNDE
Attığım her adım yaşatıyor seni her ân içimde Bir heyecan, bir tebessüm sarıyor bedenimi Bastığım toprak şenleniyor o ân sesini işitince Mânâ dolu gözlerin ısıtıyor gönlümü ince ince Demişler sadece gözlerin güzel, sakın aldırma Sana bakan yüzler sıcak ama kalpler pas ve kara Benim yarama merhem oldun tek bir bakışınla Sevgi saklı sözlerin derman
Reklam
Gülmek için mutlu olmayı bekleme, belki de mutluluk gülüşünde saklıdır. Sakın ağlama gel ki bir yerlerde senin bir tek gülüşün için yaşayan biri vardır.
Ne diyordu Mevlânâ: Zorluyorsa sev ama.. sevmiyorsa, zorlama.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hangi çiçek, diğerini “sarı açtı” diye ayıplar? Hangi kuş, “farklı ötünce” diğerine yasak koyar? Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar. Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar… Charles Bukowski
Kanı ol gülerek geldiği demler şimdi Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz. Mâhir
Reklam
Ameller niyetlere göredir
Yıkılmış bir bina gibiyim , tek umudum bir nefes Kırılan sadece ben değil, benimle uyuyan bir ses Savuruyor gözyaşlarımı ,hırçın rüzgâr bir daha es Ameller Niyetlere göredir bunu bilmez herkes Kayboluyorum karanlıkta , gülmez oldu gözlerim Ben senin aşkına kapılmışım bunu nasıl gizlerim Atılan oklar beni parçalar,derindir sırtımda
Dilberim
Dilberim Zaman geçmişten gelen ışık sen ise bir hakikat Güneş doğsun yüreğinde, aydınlansın kat be kat Yok mu bir mutluluk, bir neşe sana olan sadakat? Gül yüzünü göreyim , gözlerine bakayım Dilberim Gönlüm kör kütük dilsiz senin adını haykırıyor Gözlerimden akan yaşlar anılara mânâ katıyor Sevginin beş dili seni nitelikli birlikteliğe itiyor Ver elini tutayım , kalbime koyayım Dilberim Anılar bir cevher sen ise eşi bulunmaz bir Elmas Sen bu destanı duygularının en derin köşesine as Sevinçten ağlarken satırlarda saklıdır elim bir yas Tahtına oturma zamanın gelmedi mi ?Dilberim Gönülden gönüle bir yol var acaba nasıl bilmem? Mutluluğu kirletmek için herkesin ağzında bir yem Coşkun pınarlar gibi sevinçten bağırıp sana gelsem Acaba buyur eder misin gül yüzlü Dilberim? Mevsimler sıralanmış seni resmediyor gözlerimde Ağaçlar küsmüş yapraklarını döküyor sır bahçemde Bahar gelse o rengarenk Nisan ayı film sahnemde Dualarımız kabul olsun benim nur yüzlü Dilberim.
CANAN'IM
Yolların, dikenli taşlı olsa da yine de varırsın Sen bu dünyanın eşi görülmemiş yaprağısın Bir damla gözyaşı bile haykırsa karşında! Gülümse benim için Cananım. Rüyalarım hülyalarım seninle anlam buluyor Nereye dönsem senden bir türkü çalıyor Sensizlikten gönül perdemde ateşler yanıyor Ağlayacak hâl mi kaldı benim Cananım Karanlık bir oda
Faydası olmayan bahardan, yazdan, Yüce dağbaşının kışı makbuldür. Cahilin ettiği sohbetten, sözden, Alimin hayali, düşü makbuldür. Lokma yeme muhannetin elinden, Kurtulaman sonra acı dilinden, Namertlerin kaymağından, balından, Merdin kuru, yavan aşı makbuldür. Hüdai konuşur bir ince dilden, Hal ehli olmayan bilir mi halden? Bilgisiz, görgüsüz, duygusuz kuldan, Ölülerin mezar taşı makbuldür...
Peygamberlere , eşlerine ve annelerine hakaret edenler için "o da bir görüştür " diyenler dünyanın en Adi insanıdır ; bu da benim görüşüm.
Reklam
Bu milletin varlık sebebi olan İSLAM'a sövmek özgürlük değil alçaklıktır.Muallimi Allah (CC) olan ( Bakara 31) Hz.Adem'e (as) cehalet isnat etmek sanat değil, KÜFÜRDÜR.Bu yerli Gavurlara ,sessiz kalarak , alkış tutarak , ödül dağıtarak ve nihayet sahne açarak destek olanlara Yazıklar Olsun. (İŞ)
Issız Gece
Bir fırtına kopar ,dilimden dökülür tek hece Ayrılığın acısı yakar içimi tutuşur ince ince Bağırsam duymaz ki beni susarım sessizce Gün batarken soldu tenim yine ıssız bir gece Bu elem acıtır beni kafamda kırk türlü bilmece Nereye koşsam düşerim yollarım çok çetince Yokluğunu gözlerim resmine bakarak senelerce Ay göründü yine üşüyorum soğuk
Mutluluk Treni
MUTLULUK TRENİ Geçiyor ömür gözlerinin önünden bir film misali Yüreği sızlıyor sanki dalları kırılmış bir ağaç gibi Çaresi mi var geri getiremezsin o neşeli günleri Tek tesellin beklemektir ,kaybetmeden bugünleri Bir çocuk düşün soğukta üşümüş küçücük elleri Nereye dönse çaresizlik çökmüş gidemez ileri Geçiyor bu devran koşsa yetişemez sarsılır yeri Oturur izlersin çürümeye yüz tutmuş bedenleri Yarınlar yaşanmadan birer birer terkediyor seni Gözlerinden dökülen yaşlar, anlatıyor birşeyleri Uzaklara dalıp gitme , yaşadığın bu hayat fani Geçmişten eser yok,durmaz bozulsa bile saati Gönül girdabında çalar türküsü dinler durur kâfi Bir mana arar sözlerinde konuşamaz durur bakî Saltanatı bitiyor ,tırmansa aşacak o dağı sanki? Mutluluk treni kaçıyor olamazsın ona asla mâni. Mustafa Deringöl